hadis

HADIS-I SERIFLER

Kişi (sevdiğinin) dostunun dini üzerinedir. O halde her biriniz baksın ki, kimle dostluk yapıyor.”
– Hz. Muhammed sav

-“Affetmek, zaferin zekâtıdır.

Hz. Muhammed sav

– “Musibetin sevabına talip olmaklığın, musibeti çekmekte iken de varsa, zahidsin.”
Hz.Muhammed sav

– “Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi ‘yapmam’ dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır.”
Hz.Muhammed sav

Her evin kapısı vardır. Kabirin ki ayak tarafındandır.”
Hz.Muhammed sav

İman iki eşit parçadır. Yarısı sabır,yarısı şükürdür.”
Hz.Muhammed sav

İlim yapmak, amelden hayırlıdır. Dinin kıvamı da verağdadır (arkada). Alim ilmi az da olsa, ilmi ile amel edendir.”
Hz.Muhammed sav

“Mümin yumuşaktır. O kadar ki onu yumuşaklığından dolayı ahmak zannedersin.”
Hz. Muhammed sav

– “Mümin her ahlak üzere ahlaklanır. Fakat onda yalanla ihanet bulunmaz.”
Hz. Muhammed sav

– “Bir kimseyi inada kapılmış çekişmeci ve kendi görüşünü beğenmiş görürsen bil ki, onun ziyanı tamamdır.”
Hz. Muhammed sav

“Kişiye, kendisine parmakla işaret edilmesi, şer cihetinden kafidir.”
Hz.Muhammed sav

İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz.”
Hz. Muhammed sav

Nazar ve nefes az kaldı kaderi geçecekti. Nefes ve nazardan Allah’a sığının.”
Hz.Muhammed sav

– “Sakın kendisine verdiğin kıymeti sana vermeyenle arkadaş olma.”
Hz. Muhammed sav

– “Alim, ilim ve amelin yeri cennettedir. Alim, ilmi ile amel etmezse, ilim ve amel cennette, alim ise cehennemde olur.”

Sen bir ayakkabı aldığında iyisini al. Elbise aldığında da, iyisini al
Hadis(Taberani).
Siz iffetli (namuslu) olunuz ki, hanımlarınız da iffetli olsunlar. Anne babanıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler.
Hadis-i Şerif (Taberani).
Şeytanlar, elbiselerden faydalanırlar. Onun için, biriniz elbisesini çıkardığı zaman, onu katlasın. Çünkü şeytan, katlanmış elbiseyi giyemez.
Hadis (Ramuz).
Ümmetimin bana en yakın olanları, bana en çok salavat getirenleridir.
Hadis (Beyhaki).
Dilleriyle söylemedikleri ve eyleme dönüştürmedikleri sürece, Allah, ümmetimin kalbinden geçirdiği negatif düşünceleri bağışlamıştır.
hadis (İbn-i Mace).
Allah dünyada insanlara işkence edenlere, kyamet günü büyük ceza verir.
Hadis-i Şerif (Müslim).
Allah katındaki değerlilik durumunu öğrenmek isteyen kimse, Allah’ın kendisinin yanındaki itaat ve saygınlık durumuna baksın…
Hadis-i Şerif (Darekutni).
İlim öğrenmeye çalışan, evine dönünceye kadar, Allah yolundadır.
Hadis-i Şerif (Ebu Nuaym).
Allah, bir işi yaptığınızda o işin hakkını vererek doğru ve sağlam yapmanızı sever.
Hadis-i Şerif (Beyhaki)
Benden sonra bana inanan müslümanlar hakkında şu 3 şeyden korkuyorum: Onları idare edenlerin zulme sapmalarından. Yıldızların (Burçların) yaşamlarına etkisi olduğuna inanmalarından. Kaderi inkar etmelerinden.
Hadis (İbn-i Asakir).
Kulağın hoşlanmayacağı herşeyden sakın!
Hadis (Taberani).
Yağmurların çoğalıp bitkilerin (ürünlerin) az, Kur’an okuyanların çok olup dini bilenlerin az, İdarecilerin sayıının artıp, güven duyulanların ise kıt olması kıyametin yaklaştığının delillerindendir.
Hadis-i Şerif (Taberani).
Siz kadınların evinizde ev işlerini yaparken çektiğiniz sıkıntı, inşaallah(cephede)Allah yolunda savaşanların sevabına denk sayılır.
Hadis-i Şerif (Ebu Ya’la).
Kadere iman, kaygı ve üzüntüyü giderir.
Hadis (Hakim).
Din kardeşine gelen bir dert ve kötülükten dolayı sakın sevinme. Sonra Allah, onu rahmetiyle kuşatır da, seni imtihan eder (aynı derdi senin başına verir).
Hadis (Tirmizi).
Biriniz bir yere girmek istediğinde 3 defa izin istesin. Müsaade edilmezse, geri dönsün.
Hadis (Müsned).
Mü’minlerin ölen küçük çocukları cennette bir dağdadır. Kıyamet günü babalarına teslim edilinceye kadar bakımlarını İbrahim Peygamber ve hanımı Sare üzerine almıştır.
Hadis (Müsned).
En faziletli sadaka, bir müslümanın ilim öğrenip sonra da onu başkasına öğretmesidir.(Darimi).En faziletli sadaka, kötülük düşünen (içinde kin duygusu olan) akrabaya (onun kinini gidermek niyetiyle) verilen sadakadır.(Darimi).En faziletli sadaka, malı az olanın, kendisinden özveride bulunarak verdiği sadakadır.
Hadis-i Şerif (Ebu Davud).
Biriniz bir yolculuğa çıktığında din kardeşlerine(uğrayıp) onlarla vedalaşsın.Çünkü Allah, onların yapacakları duayı, onun hakkında bereketli (ve makbul) kılar.
Hadis-i Şerif (Deylemi).
Mü’minler, aralarında, duvarları birbirine destek veren bir bina gibidir.
Hadis (Buhari).
Ey Ademoğlu, Rabbine itaat et ki, sana akıllı denilsin. Ona isyan etme ki, sana ahil denilmesin.
Hadis (Ebu Nuaym).
Kim, çocuğu ölmüş bir kadını teselli ederse, cenette ona bir aba (palto) giydirilir
Hadis(Tirmizi).
Üç kişi yolculuğa çıktığında, içlerinden birini başkan seçsinler.
Hadis-i Şerif (Ebu Davud).
Kişinin mescidin boyunu ve enini dolaşıp da içinde namaz kılmaması kıyamet alametlerindendir.
Hadis (Taberani).
Günahlarını azaltki, ölüm sana kolay gelsin.
Hadis-i Şerif (Beyhaki).
Sizden biriniz, (din) kardeşinin aynasıdır. Öyle ise onun üzerinde rahatsız edici bir şey gördüğünde gidersin.
Hadis-i Şerif (Ebu Davud).
Kinden (düşmanlıktan) uzak durun. Zira bu, öldürücüdür.
Hadis (Ramuz).
Kim ilim öğrenmeye çalışırsa, bu onun geçmiş tüm günahlarının silinmesine sebep olur.
Hadis-i Şerif (Tirmizi).
Cennette büyük bir köşk vardır. İsmi ferah evidir.Buraya ancak çocukları sevindirenler girer.
Hadis-i Şerif (ibn-i Addy).
Diline sahip ol. Evin sana dar gelmesin. Günahların için ağla.
Hadis (Ukbe bin Amir).
Birinizin elbisesi eskidiği gibi, göğsündeki imanı da eskir. Öyle ise, Allah’tan, kalbinizdeki imanın yenilenmesini isteyiniz.
Hadis-i Şerif (Taberani).
İzin 3 defa istenir. Birincisi, işitmeniz içindir. İkincisi, sağa sola çeki düzen vermeniz içindir. Üçüncüsü ise, müsaade etmeniz veya geri çevirmeniz içindir.
Hadis (Darektuni).
Biriniz elinde bir fidan olduğu sırada kıyamet kopacak olsa, onu dikmeye gücü yeterse, diksin.
Hadis-i Şerif (Müsned).
Şu 4 şeyden sakınan Cennete girer: Cana kıymaktan (cinayetten); Haram kazanç elde edip yemekten; Zina işlemekten, haram olan cinsel ilişkilere girmekten; Alkol alışkanlığından…
Hadis (Bezzar).
Bir gün bir hurma fidanı dikiyordum.Resulüllah yanıma geldi. Ey Eba Hureyre! Nedir o diktiğin? diye sordu. Hurma fidanı dikiyorum ya Resulallah, dedim. Sana o diktiğinden daha hayırlı bir dikim işi söyleyeyim mi? dedi. Söyle ya Resulallah! dedim. Sübhanallah, Elhamdülillah La ilahe illallah, Allahu Ekber, kelimelerini söyle… Bunların her biri için, sana Cennet’te bir ağaç dikilir, buyurdu.
Hadis (Hakim, Ebu Hureyre’den).
Kim kalbini Allah’a bağlarsa, Allah mü’minlerin kalbinde ona sevgi ve merhamet yaratır
Hadis-i Şerif (Taberani).
Kendisine ikram edilen yemeğe burun kıvırması (beğenmemesi), kişiye kötülük olarak yeter.
Hadis (İbn-i Ebiddünya).
İnsanlar arasında, iyilik ve hayrın anahtarları şerrin ve kötülüğün kilitleri olan kişiler vardır. İnsanlar arasında şerrin anahtarları, hayrın kilitleri olan kişilerde mevcuttur. Ne mutlu, Allah’ın iyilik ve hayrın anahtarlarını eline verdiği kimselere!… Yazıklar olsun, kötülük ve şer anahtarlarını eline alan kişilere!..
hadis (Ramuz).
Adamın biri Hz. Peygamber’e: Allah dilemedi, ben diledim, demişti. Allah Resulü ona şu uyarıyı yaptı: Allah’a ortak koştun bu sözünle. Sadece Allah diler (Allah dilemezse hiçbir şey olmaz).
Hadis (İbn-i Abbas).
Ağır duyana, söz işittirmek sadakadır.
Hadis-i Şerif (Hatib).
Günah işlememek suretiyle kendinizi yer yüzünün aleyhinize yapacağı tanıklıktan koruyunuz. Çünkü o sizin annenizdir. Kişi orada hayır ve şer hiçbir şey işleyemez ki, yeryüzü kıyamet gününde üzerinde işlenen o eylemi haber vermesin.
Hadis-i Şerif ( Taberani )
Devamlı herkesle kavga ve çekişme halinde olman, günah olarak sana kafidir.
Hadis (Ramuz).
Allah birinizin gelir kaynağını bir işe bağlamışsa, geçimini sağlamakta zorlanmadıkça, kişi o kazanç kapısını terketmesin.
Hadis (İbn-i Mace).
Yasin suresini Allah’ın rızasını gözeterek okuyan kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.Yasin suresini, ölmek üzere olanlarınızın yanında okuyunuz.
hadis (Beyhaki).
Rızkı yerin altında arayın.
Hadis-i Şerif
“İnsanlar uykudadırlar, ölünce uyanırlar.”
Hadis-i Şerif
İslam ülkesinde yaşayan gayr-ı müslimlere zulmedildiğinde o devlet, düşmanın eline geçer
Hadis-i Şerif (Taberani).
Alış verişte çok yemin etmekten sakının. Çünkü bu yemin, malı sattırır, ama (kazancın) bereketini giderir.
Hadis (Müslim).
Dört özellik vardır ki, kimde bulunursa, Allah o kimseyi cehennemden uzak kılar ve onu şeytandan korur: Kötü bir şeyi yapmak isterken iradesine hakim olan; Nefsi istemediği halde, güzel bir şeyi yapan; Bir şeyi canı çekip, iştah duyduğunda nefsine engel olan; Öfkelendiğinde, öfkesini tutan… 4 özellik daha vardır ki, kimde bulunursa, Allah rahmetini o kimse üzerine yayar ve onu cennetine koyar: Bir yoksulu koruma altına alan; Zayıfa merhamet eden; Emri altındakilere (işçi ve hizmetçilerine) yumuşak davranan; Anne babasına bağış ve iyilikte bulunan…
Hadis (Hakim).
En üstününüz, görüldüklerinde Allah’ın hatırlandığı kimselerdir.
Hadis-i Şerif (Hakim).
Sizi idare edenlere sövmeyiniz. Islah olmaları (yanlış kararlarını düzeltmeleri) için, Allah’a dua ediniz. Çünkü onların ıslah olmaları, sizin yararınızadır.
Hadis-i Şerif (Taberani).
Kim her gece Yasin süresini okursa, küçük günahları bağışlanır.
Hadis (Beyhaki).
Dünyaya gönül verme (zahid ol) ki Allah seni sevsin. İnsanların elindekine göz dikme ki, insanlar seni sevsin.
Hadis-i Şerif (İbn-i Mace).
Resulüllah Efendimiz, hayır yapma hususunda insanların en cömerdi idi. En cömert olduğu ay ise, Ramazan ayı idi. Cebrail, her sene Ramazan ayında Resulüllahla buluşur, ta ayın sonuna kadar Resulüllah ona Kur’anı baştan sona okuyup dinletirdi.Cebrail’le buluştuğu zaman, Resulüllah, hayır yapmada esen rüzgardan daha cömert olurdu.
hadis (Buhari, Müslim).


A H İ R Z A M A N HADİSLERİ

Peygamberimiz bazı hadislerinde ümmetinin ömrünün binbeşyüz seneyi geçmeyeceğini söylüyor.Ve ahirzaman olarak belirtilen son safhada da yaşanacak kıyamet alametlerrini sıralıyor.Aşağıdaki yazıda,Peygamber Efendimiz( s.a.v.)’in 14 asır önce haber verdiği bu alametleri okuyacaksınız……..

*İnsanların başına bir zaman gelecek ki ,onlardan faiz yemiyen kalmayacak yemese bile tozu mutlaka bulaşacaktır.

*Bir çok kişi az bi dünyalık zarfında dinini feda edecektir.

*Kazanç,belirli kişiler arsında dolaşacak,dar gelirliler açlık ve sıkıntıya düşecekler.

*Fitne her veve girecek ve tecrübesiz gençler başa geçecekler.

*Kur’an’dan bir resim,islam’dan bir isim,Müslümandan bir cisim kalacak.

*Üç şey çok kıymetlenecek;Helâl para,kendisiyle amel edinen sünnet ve candan bir dost.

*Ecnebiler çokğalacak ve müslümanlara galebe edecekler.

*Sonradan gelen nesiller ,önceden gelenlere sövüp sayacaklar.

*Mihnet,bela,musibet artacak,rahat ve huzur kalmayacak,kimse eliyle bunları önleyemeyecek.

*Köylüler şehirlere akın edecekler ve ne idüğü belirsiz deve çobanları,bina yaptırmakta birbirleriyle yarışacaklar.

*Bir Müslüman koyundan daha âciz olacak,hor ve hakir görülecek.

*İlim azalacak,cehalet,anarşi ve cinayetler artacak,adam öldürmek hafif bir suç sayılacak.

*Hilesiz iş yapılamayacak,tacirler ve yazrlar artacak kalem bollaşacak.

*Kişi elbisesini sakındığı kadar dinini sakınmayacak ve fakirler de namaz kılmayacak.

*Akrabalık bağları kopacak ve selam,sadece tanıdık olanlara verilercek.

*Zenginler ticaret için,hafızlar riya ve gösteriş için hacccca gidecekler.

*Büyükleri merhametsiz küçükleri hürmetsiz olacak;çocukları terbiye,köpekleri terbiyeden daha zor olacak.

*İnsanlar kötülüklerden birbirlerini sakındırmayacak ve iyiliği emretmeyecekler.

*Minareler çoğalacak,camiler süslenip ziynetlenecek(kkilise ve havralar gibi) ve içlerinden yüksek sesler gelecek.

*Hainlere emin,emin olanlara hain denilecek ve ”şurada emin bir insan vardır”denilecek kadar emin insan sayısı azlacak.

*Kişiye ,şerrinden korkulduğu için ikramda bulunulacak.Görünüşte dost fakar esasında düşman sayısı artacak,sözler hep yalan ve birbirine muhalif olacak,amir ve memur çok ,doğru iş yapan az olacak.

*Yıldızlar(fal)doğrulanacak ve kader yalanlanacak.

*Allah ü Teâlâ apaçık inkar edilecek.

*Âlicenaplık,izzet-i ikram ve cömertlik duyguları kaybolacak ve haklar para karşılığı satılır hale gelecek.

*Cemaatin inanacı zayıf,ibadeti taklit olacak,hafızlar çok ama âlim bulunmayacak.

*Zenginlere itibar edilecek,cimrilik artacak,zekat ağır bir borç olarak kabul edilecek.

*Âlimler para ve dünyalık karşılığında ilim öğretecek,ahiret ameli ile dünyalık talep edecekler.

*Dinden garı hususlar için öğrenim yapılacak.

*Erkekler kendilerini kadınlara,kadınlar da erkeklere benzeyecekler.

*Erkekler erkeklerle ,kadınlar kadınlarla münasebetsiz alakalar kuracak.

*Her tarafta şarkıcı ve çalgıcı kadınlar zuhur edcek.

*Söz kadınlarda olacak ve zina yaygınlaşacak.

*Kadınlar,saçları deve hörgücü gibi ,sokaklarda dolaşacaklar.

*Haram işlemeyi kolaylaştıran imkanlar artacak,gençler günah işlemeye ve kötülük yapmaya çok meyledecekler.

*İmanı kalpte tutmak,kor ateşi elde tutmaktan daha zor olacak,kişi gece mü’min yatacak sabah kafir olarak kalkacak veya bunu tersi olcak.

*İçkiyi devletler teşkil edecekler ve muhteliif isimler altında içilecekler.

*Dünya işlerine dalıp ahiret işleri unutulacak,Allah’ın kitabıyla hükmetmek ayıp sayılacak.

*Büyük ve gösterişli binalar yapılacak ve bunlardan dolayı sokaklar daralacak.

*Yırtıcı hayvanların derileri tabaklanarak çeşitli giyim eşyası yapılacak.

*SAbah giyinen elbise başka akşam giyinen elbise başkaolacak.Önünüze yemeklerden biri gelip diğeri gidecek ve Kabe’nin örtüldüğü gibi evlerimizin duvarları da halılarla süslenecek.

*Ümmetimin erkekleri şişmanlayacak ve semizleşecekler.

*Dedikodu yaygın bir hal alacak.

*Herkes ”kazanamadığından ve geçinemediğinden ”şikayetçi olacak.

*Yalancı şahitlik ve boşanmalar artacak,ani ölümler sık görülecek.

*Mal çoğalıp sel gibi akacak,mal sahibi malına tapacak ve tüccarların çoğu hilekar olacak.

*Kişi karısına itaat edip anasına asi olacak ve arkadaşına yaklaşıp babasından uzaklaşacak.

*Gönüller birbirini sevmez olacak,dince ve dünyalık işlerde muhtelif görüşler belirlenecek,kardeşler bile dinde ve mezheplerde ihtilaf edecekler.

*İmar edilen şeyler harap edilecek,harap olanlar ise imar edilecek.

*Fazıklar başa geçecek ve konuşmasını bilmeyenler halka hitap edecekler.

*Arap arazisinin çölleri ,nehirlere ve çöllere kavuşacak.

*Faize alış-veriş;rüşvete hediye denecek,tefecilik artacak,helal-haram unutulacak,para gelsin de nerden gelirse gelsin dencek.

*Zaman kısalacak.Bir sene bir ay gibi,bir ay bir hafta gibi,bir hafta bir gün gibi geçecek,bir günün geçmesi ise bir yuaprağın yanması kadar çabuklaşacak,hiçbir şeyde bereket kalmayacak.

KAYNAKLAR:
1.Riyâzüs-Salihîn.İmam Nebevi Terc:Mehmed Emre
2.Tezkiret-ül-Kurtubî.İmam Şaranî
3.Kıyamet almametleri Ramuz el-Ehadis’ten Dersler
4.Kitab ül-Keşf,Celaleddin-i Suyuti,El yazma eser Süleymaniye Kütüphanesi
5.Kıyamet alametleri,Muhammet el-Hüseyni. Terc:Naim erdoğan.

hadis” üzerinde 28 yorum

  • çok güzel hadisler ma cömertlikle ilgili hadis de koysanız çooooooooooooooooook güzel olur.koymayı unutmayın.iyi günler byyyyyyyyyybybyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy

    • su bye i kullanmasan güzel bacim,allahin selamini yayalim.

      hem sevap yapmis olursun

      allah(c.c) resulu (s.a.v) buyuruyorki

      hem karsilastiginiz zaman hem de ayrildiginiz zaman selam vermek cok önemli,

      onun icin, selamün aleyküm verahmetullah ve berekatühu diyelim,

      allah(c.c) u nun hosnut oldugu sözleri dilimize vird edinelim

      allah(c.c) a emanet olun

  • bu hadiseleri okurken tüylerim diken diken kalbim ise sızladı gözlerim ise ağladı allahım sen bu kullarına merhamet ve hidayet ver hayır ve şerden sana sıgınırız allahım bizi bağışla .

  • bu Alametlerin hepsini zamanimizda yasiyoz ama ögrendimiz hicbisey yok bi anlik korku ürkme ama yine ayni yasiyoruz Allahim bizi af etsin, dogru yola yönlendirsin hangi yüzle Allahin karsina cikacagiz
    :((( Allhim af et, Allahim af et, Allahim, senin Rahmetin herseye yeter, sen Rahman ve Rahimsin ya Rabbim af et…

  • @hatice , insaallah.
    @nurcan, evet haklisin tüylerimiz diken diken oluyor ama kalbimiz ürpermiyor, dualarina amiiin…
    @nurullah kayran,Insaallah imaniniz gücü dünyaya karsi durmamiza vesile olur.
    @yeliz,Dogru bu alametlerin hepsi mevcut su an hemen hemen.
    Mesela bitanesi:
    *Dünya işlerine dalıp ahiret işleri unutulacak,Allah’ın kitabıyla hükmetmek ayıp sayılacak.
    Bu haftasonu akrabalarimizin dügünü var, salonda müzikli ve dansli bir dügün.
    Bizlerde elhamdülillah Tasavvufu yasamaya basladiktan sonra gitmedik böyle dügünlere.
    Simdi biz gitmeyecegiz dedigimizde ayipliyorlar bizi.
    Sanki onlarin yaptigi seriatsizlik dogru, bizim dinimizi yasamaya calismamiz ayip ve yanlis…
    Ahhh ahhh…

  • allah(ac) için bunu mutlaka okuyun
    bir cuma günü Kuran okurken s.a adinda bir kişi uykuya dalar ve rüyasinda peygamber efendimiz (sav) onun karsisindadir ve ona sunlari söyler: bir hafta içinde 7000 insanin ölecegini, ama hiç birinin de gerçek bir musluman olmayacagini, son zamanlarda pek çok kimsenin allahin
    istedigi düzgün ve dürüst isler yapmadigini, bu zamanlarin kötü zamanlar oldugunu, bu zamanda evli kadin ve erkeklerin eslerine sadik kalmadiklarini, genç kizlarin erkekler gibi her yere girip-çikip gezer olduklarini, edepli giyinmediklerini, Tüm gençlerin velilerine ve diger insanlara saygi göstermediklerini, Zenginlerin fakirlerle
    ilgilenmediklerini, artik sadaka ve zekât vermez olduklarini, Insanlarin namaz kilmadiklarini ve oruç tutmadiklarini, oysa Mahser Gününün yaklastigini, kısa bir zaman sonra gökte sadece bir yildiz kalacagini ve dua kapilarinin kapanacagini, kurandaki yazilarin silinerek okunamaz olacagini, Güneşin dünyaya çok yaklaşarak tersten doğup batacagini söylemiştir. peygamber efendimiz(sav) ayrıca şunları da
    ekler: ‘Her kim bunu okurken yaninda baskalari varsa onlarin
    da duyacağı şekilde açıktan okusun. bunu yapan kisiye cennette bir yer ayrılır ve her kim bunlara inanmayacak olursa, ona da cehennemden bir yer ayrilir. bir dilek sahibi bu mesaji kopyalayip baska insanlara dagittiginda dilegi yerine gelir.’ . Bunları anlatan kişi bunların doğru olduğuna yemin etmiş: ‘bunlar doğru değilse, gerçek bir musluman gibi ölmeyeyim!’ demiştir.peygamber efendimiz (sav) yukaridaki durum
    tespitinden sonra asagidaki tavsiyelerde bulunur: Günde 5 vakit namaz kilin, Oruç tutun, Hirsizlik yapmayin, Fakirlere yardim edin. Her kim bu mesaji 25 kisiye dagitacak olursa, 3 gün içerisinde mükâfatlandirilacaktir. Biri bunu yapmis ve çalistigi firmadan zam almis. biri inanmamis, sevdigi zarar görmüs, bir baskasi yarin yaparim demis, fakat yapamayacak duruma düsmüs.Lütfen bunun yalan oldugunu sanmayin! bu mesaji silip geçmeyin ve 25 kişiye yollayın!!! çok zor değil kopyala ve yapıştır

  • peygamberimizin (sav) vasiyeti
    MEDİNE-İ MUNEVVERE’DEN GELEN BU VASİYETNAMEYİ OKUYUNUZ VE OKUTUNUZ
    BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
    Medine-i Munevvere’de Turbe-i Şerif Hatibi Şeyh Ahmed Diyor ki: “Vallâhulazim bu vasiyetnamede zerre kadar yalan yoktur.”
    Bir Cuma gecesi namazımı eda edip uyumaya varmıştım. Harem-i Şerif tarafından;
    “Ya Şeyh Ahmed” diye bana bir nida geldi. “Lebbeyk Ya Resulullâh” deyip Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’ in şahsını gördum.
    Resulullâh (s.a.v.) Efendimiz şöyle devam etti:
    “Ya Şeyh Ahmed!… Allahu Teâlâ huzurunda yuzum kalmadı. Sana haber veriyorum ki, geçen cumadan bu cumaya 16000 kişi öldu. içlerinden bir tek Musluman çıkmadı. Gelenlerin amel defterlerini kara ve sol elerinde gördum.
    Ya Şeyh Ahmed!… Evvela ana ve babalarına asi oldular ve zekatlarını men ettiler. Hacı olup haram yemeyi âdet edindiler. Herkes nefsinden başka bişey duşunmez oldu. Dunya malı ile nasip olan tartılarına hıyanet etmeyi âdet edindiler.
    Ya Şeyh Ahmed!… Benim ummetlerime haber eyle “Yaptıkları gunahlardan tövbe ve istiğfar etsinler, namaz kılsınlar, zekât vermesini âdet etsinler.”
    Ya Şeyh Ahmed!… ummetlerime haber eyle, “Kıyamet alâmetleri zuhur ediyor. Hak Teâlâ’ ya asi olmasınlar. Çok yakın bir zamanda, 3 gece guneş tutulacak. 3 gunden sonra mağribten doğup, maşrıka batacak. Kuran-ı Kerim insanların gözune gözukmeyecek. ummetime söyle gunahlarına tevbe etsinler. Yakın bir zamanda İsa( a.s.)’nın inmesi zuhur edecek.”
    Ya Şeyh Ahmed!… ummetlerime haber eyle, “Kudret kalemiyle her kim bu vasiyetnameyi bir köyden bir köye, bir kazadan bir kazaya, bir ilden bir ile, bir devletten bir devlete gönderirse Huzur-u Mahşerde gunahları affedilir. Hazret-i Muhammed Mustafa ( s.a.v.)’yı Şahsı ile görmuş olur. Kim vasiyetnameyi işitipte yazmazsa, bir köye veya bir başka yere göndermezse, yuzu kara ola. “Turbe-i Şerif’in Hatibi Şeyh Ahmed 3 defa yemin edip, “Vallâhulazim bu vasiyetnamede yanlış bilgi verirsem, bu dunyadan öbur dunyaya imansız gideyim” dedi.
    15 gunde Medine-i Munevvere’de yazılmış olup müslümanlara gönderilmiştir.
    NOT: “Bunu her Musluman’ın okuması için elinizden geleni yapınız lutfen..

  • Ahir zaman hadisleri

    • İnsanların başına bir zaman gelecek ki, onlardan faiz yemeyen kalmayacak, yemese bile tozu onlara bulaşacaktır.
    • Birçok kişi, az bir dünyalık karşılığında dinini feda edecek.
    • Kazanç, belirli kişiler arasında dolaşacak, dar gelirliler açlık ve sıkıntıya düşecek.
    • Kabirler süslenecek ve Kur’an, kazanç getiren bir meta hâline gelecek…
    • Fitne her eve girecek ve tecrübesiz gençler başa geçecekler.
    • Kur’an’dan bir resim, İslâm’dan bir isim, Müslüman’dan bir cisim kalacak.
    • Üç şey çok kıymetlenecek; Helâl para, kendisiyle amel edilen sünnet ve candan bir dost.
    • Ecnebiler çoğalacak ve müslümanlara galebe edecekler.
    • Sonradan gelen nesiller, önceden gelenlere sövüp sayacaklar.
    • Mihnet, belâ, musibet artacak, rahat ve huzur kalmayacak, kimse eliyle bunları önleyemeyecek.
    • Bir Müslüman, koyundan daha âciz olacak, hor ve hakîr görülecek.
    • İlim azalacak, cehalet, anarşi ve cinayetler artacak, adam öldürmek, hafif bir suç sayılacak.
    • Hilesiz iş yapılamayacak, tacirler ve yazarlar artacak kalem bollaşacak.
    • Kişi, elbisesini sakındığı kadar dinini sakınmayacak ve fakirler de namaz kılmayacak.
    • Akrabalık bağlan kopacak ve selâm, sadece tanıdık olanlara verilecek.
    • Zenginler ticaret için, hafızlar riya ve gösteriş için hacca gidecekler.
    • Büyükleri merhametsiz, küçükleri hürmetsiz olacak çocukları terbiye, *****leri terbiyeden daha zor olacak.
    • İnsanlar, kötülüklerden birbirlerini sakındırmayacaklar ve iyiliği emretmeyecekler.
    • Minareler çoğalacak, camiler süslenip ziynetlenecek (kilise ve havralar gibi) ve içlerinden yüksek sesler gelecek.
    • Hâinlere emin, emin olanlara hâin denilecek ve “şurada emin bir insan vardır” denilecek kadar emin insan sayısı azalacak.
    • Kişiye, şerrinden korkulduğu için ikramda bulunulacak. Görünüşte dost fakat esasında düşman insan sayısı artacak, sözler hep yalan ve birbirine muhalif olacak, amir ve memur çok, doğru iş yapan az olacak.
    • Yıldızlar (fal) doğrulanacak ve kader yalanlanacak.
    • Allahü Teâlâ (C.C.) apaçık inkâr edilecek.
    • Âlicenaplık, izzet-ikram ve cömertlik duyguları kaybolacak ve haklar para karşılığında satılır hâle gelecek.
    • Cemaatin inancı zayıf, ibadeti taklit olacak, hafızlar çok, ama âlim bulunmayacak.
    • Zenginlere itibar edilecek, cimrilik artacak, zekât ağır bir borç olarak kabul edilecek.
    • Âlimler, para ve dünyalık karşılığında ilim öğretecek, âhiret ameli ile dünyalık talep edecekler.
    • Dinden gayrı hususlar için öğrenim yapılacak.
    • Erkekler kendilerini kadınlara, kadınlar da erkeklere benzetecekler.
    • Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla münasebetsiz alâkalar kuracak.
    • Her tarafta şarkıcı ve çalgıcı kadınlar zuhur edecek.
    • Söz kadınlarda olacak ve zina yaygınlaşacak.
    • Kadınlar, saçları deve hörgücü gibi, sokaklarda dolaşacaklar.
    • Haram işlemeyi kolaylaştıran imkânlar artacak, gençler günah işlemeye ve kötülük yapmaya çok meyledecekler.
    • İmanı kalpte tutmak, kor ateşi elde tutmak kadar zor olacak, kişi gece mü’min yatacak, sabah kâfir olarak kalkacak veya bunun tersi olacak.
    • Dünya işlerine dalınıp âhiret unutulacak, Allah’ın kitabıyla hükmetmek, ayıp sayılacak.
    • Büyük ve gösterişli binalar yapılacak ve bunlardan dolayı sokaklar daralacak.
    • Yırtıcı hayvanların derileri tabaklanarak çeşitli giyim eşyası yapılacak. (Kürk, manto ve benzeri…)
    • Sabah giyilen elbise başka, akşam giyilen elbise başka olacak. Önünüze yemeklerden birisi gelip diğeri gidecek ve Kabe’nin örtüldüğü gibi, evlerinizin duvarları halılarla süslenecek.
    • Ümmetimin erkekleri şişmanlayacak ve semizleşecekler.
    • Dedikodu, yaygın bir hâl alacak.
    • Herkes “kazanamadığından ve geçinemediğinden” şikâyetçi olacak.
    • Yalancı şahitlik ve boşanmalar artacak, ani ölümler sık görülecek.
    • Mal çoğalıp sel gibi akacak, mal sahibi malına tapacak ve tüccarların çoğu hilekâr olacak.
    • Kişi, karısına itaat edip anasına âsi olacak ve arkadaşına yaklaşıp babasından uzaklaşacak.
    • Gönüller birbirini sevmez olacak, dinde ve dünyalık işlerde muhtelif görüşler belirecek, kardeşler bile dinde ve mezhebde ihtilâf edecekler.
    • İmar edilen şeyler harap edilecek, harap olanlar ise imar edilecek.
    • Fâsıklar başa geçecek ve konuşmasını bilmeyenler halka hitab edecekler.
    • Arap arazisinin çölleri, nehirlere ve yeşilliklere kavuşacak.
    • Köylüler şehirlere akın edecek ve ne idüğü belirsiz deve çobanları, bina yaptırmakta birbirleriyle yarışacaklar.
    • Faize alış-veriş, ruşvete hediye denecek, tefecilik artacak, helal-haram unutulacak, para gelsin de nerden gelirse gelsin denilecek.
    • Zaman kısalacak. Bir sene bir ay gibi, bir ay bir hafta gibi, bir hafta bir gün gibi geçecek, bir günün geçmesi ise bir yaprağın yanması kadar çabuklaşacak, hiçbir şeyde bereket kalmayacak.

    KAYNAKLAR:
    1- Riyâzus-Salihîn, İmam Nevevi, Terc: Mehmed Emre.
    2- Tezkiret-ul-Kurtubî, İmam Şarânî.
    3- Kıyamet Alâmetleri Râmuz el-
    Ehadis’ten Dersler, ist. 1983
    4- Kitâb ul-Keşf, Celâleddin-i Suyutî, El yazma eser Suleymaniye Kütüphanesi.
    5- Kıyamet Alâmetleri, Muhammed el-Huseyni, Terc: Naim Erdoğa

  • 1. Telbineye(Arpa unuyla yapılan çorba) önem veriniz. Hastaya onu yediriniz. Hadis-i Şerif.
    2. Sizden biriniz kalbi üzerinde bir ağırlık hissettiği zaman ayva yesin. Hadis-i Şerif.
    3. Bir kimse bakla yerse, yemeye devam ederse Hz. Allah(C.C.) o kimsenin yediği baklanın misli kadar hastalığını çıkarır. Hadis-i Şerif.
    4. Sizlere iki şifayı tavsiye ederim. Birisi bal, diğeri Kuran okumaktır. Hadis-i Şerif.
    5. Sizlere sinameki ve Sennut’u yani tereyağı, bal ve kimyon karışımı tavsiye ederim. Zira bunlar ölümden başka her derde devadır. Hadis-i Şerif.
    6. Ekmeğe saygı gösteriniz. Çünkü Yüce Allah onu göklerin bereketinden indirmiştir. Hadis-i Şerif.
    7. Bir sahabenin; “Ya Resulullah kardeşim isale yakalandı.” dediğinde Peygamberimiz; “Bal şerbeti içirin. İsale karşı soğuk bal şerbeti çok faydalıdır.” buyurdu. Hadis-i Şerif.
    8. Yaylada otlayan genç devenin sütü, sindirim bozukluğu olan kimseler için devadır. Hadis-i Şerif.
    9. Hardal ve tere tohumuna kıymet veriniz. Zira Hz. Allah bunları bir çok derde deva kılmıştır. Hadis-i Şerif.
    10. İçinde hurma bulunmayan evin halkı açtır. Hadis-i Şerif.
    11. Her kim kalbinin düzgün çalışmasını isterse incir yemeye devam etsin. Hadis-i Şerif.
    12. Ey Aişe, çorba pişirdiğiniz zaman kabağını çok koyunuz. Zira kabak üzüntülü kimsenin gönlünü güçlendirir. Hadis-i Şerif.
    13. Hindibayı silkmeden yeyiniz. Zira cennetten üzerine damla düşmediği bir gün yoktur. Hadis-i Şerif.
    14. Hurmanın hararetini karpuzun soğukluğu ile, karpuzun soğukluğunu hurmanın harareti ile gideriniz. Hadis-i Şerif.
    15. Yemekten evvel kavun yenirse kanı yıkar, hastalıkları giderir. Hadis-i Şerif.
    16. Bağsur hastalığı olan İbni Abbas’a, “Gebere otunun çiçek tohumlarını alıp iyice döv, sonra sulandırıp içersin.” Hadis-i Şerif.
    17. “Ayağımız ağrıyor.” diyenlere; “Ayağınıza kına yakın.” buyururlardı. Hadis-i Şerif.
    18. Mantar ekip dikmeden yetişen bir bitkidir. Suyu ise göz hastalığına şifadır. Hadis-i Şerif.

  • Sizden biriniz uykusundan uyandığı zaman, elini üç defa yıkamadıkça su kabına sokmasın. Çünkü o, elinin nerede gecelediğini bilmez. (Hadis-i Şerif > Müslim, Tahare 87)

  • Her gün okunacak duâlar
    Sual: Sabah-akşam okunmasi gereken duâlar nelerdir?
    CEVAP
    Hadis-i şeriflerde bildirilen duâlardan bâzilari şöyle:
    (Sabah-akşam 7 defa “Allâhumme ecirnii minennâr” diyen Cehennemden kurtulur.) [Ebu Davud]

    (Sabah-akşam, 3 defa, “Bismillâhillezii lâ yedurru maasmihii şey-un fil erdi velâ fissemâi ve huvessemiiulaliim” okuyan, buyucu ve zalimden emin olur.) [I. Mace]

    (Sabah 3 defa, “Euuzu billâhis-semiiul aliimi mineşşeytânirraciim” diyerek Haşr suresinin son 3 âyetini okuyana, 70 bin melek, akşama kadar duâ eder. O gün ölürse şehid olur. Akşam okursa yine ayni şeylere kavuşur.) [Tirmizi]

    (Sabah namazından sonra 11 ihlâs okuyana, Cennette bir köşk verilir.) [Haraiti]

    (Sabah namazından sonra 10 defa, “lâ ilâhe illallâhu vahdehuu lâ-şeriike leh lehul-mulku ve lehul-hamdu yuhyii ve yumiitu ve huve alâ kulli şey-in kadiir” okuyan, akşama kadar her çeşit zarardan korunur, hiçbir günah ona zarar vermez.) [Nesai] (“günah zarar vermez” demek, günah işlemez veya işlediği günaha tevbe eder, o günah ona zarar vermemiş olur demektir.)

    (Akşam namazından sonra [yukarıdaki tesbiihi] okuyan, sabaha kadar şeytandan korunur. 10 sevaba kavuşur, on günahi affolur ve 10 köle azat etmiş gibi sevap verilir.) [Tirmizi]

    (Sabah namazlarından sonra 3 defa “Subhânallâhil aziimi ve bihamdih” diyen körluk, cuzzam ve felçten korunur.) [İ. Ahmed]

    (Şirkten korunmak için “Allâhumme innii euuzu bike min en-uşrike bike şey-en ve ene a’lemu ve estağfiruke limâ lâ a’lemu inneke ente allâmulguyuub” okuyun!) [İ. Ahmed]

    (Sabah-akşam 7 defa “Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ huu, aleyhi tevekkeltu ve huve rabbul-arşil-aziim” okuyanin dunya ve ahiret işine Allâhu teâlâ kâfi gelir.) [Beyheki]

    (“Allâhumme mâ esbaha bii min nimetin ev bi ehadin min halkike, fe minke vahdeke lâ şeriike leke, felekel hamdu ve lekeşşukr” duâsini, gündüz okuyan o günün, akşam okuyan o gecenin şukrunu ifa etmiş olur.) [Akşam esbaha yerine emsâ denir. Mekt. C.3, m.17]

    (Bir kimse, sabah-akşam 100 defa “Subhânallâhi ve bihamdih” derse, o gün ve o gece hiç kimse onun kadar sevap kazanamaz.) [Deylemi]

    (Evden çıkarken “Bismillâhi tevekkeltu alellâhi lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” diyen, tehlikelerden korunur ve şeytan ondan uzaklaşır.) [Tirmizi]

    (“Lâ havle…” okumak, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdan kurtulmaktır.) [Ebu Nuaym] [İmam-i Rabbani hazretleri, din ve dunya zararlârindan kurtulmak için her gün 500 defa “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” okurdu. Okumaya başlarken ve okuyunca 100 er defa Salevat getirirdi. (Tefsir-i Mazheri)]

    (Her gün 100 defa salevat getiren, munafiklıktan ve Cehennem ateşinden uzaklaşır ve kiyamette şehidlerle beraber olur.) [Taberani]

    (Günde 25 defa “Allâhumme bârik lii fil mevt ve fi mâ ba’delmevt” okuyan şehid olarak ölür.) [Redd-ul Muhtar]

    (Gece Âmenerrasuul u okuyana, bu iki âyet, her şey için yeterlidir. Bu iki âyeti yatsıdan sonra okuyana, geceyi ibadetle geçirmiş sevabı verilir.) [Şir’a]

    (Tebâreke yi okumadan yatma! Kabir azabını def eder. Her gece Tebâreke suresini okuyan, kadiir gecesini ihyâ etmiş gibi sevaba kavuşur.) [Ey Oğul İlmihali]

    (Eve girerken İhlâs suresini okuyan, yoksulluk görmez.) [T. Kurtubi]
    (Evden çikarken Âyet-ul kursiyy okuyana, melekler, evine gelinceye kadar duâ eder.) [Ey Oğul İlmihali]

    (İstiğfara devam eden kimse, her sıkıntıdan kurtulur, ummadığı yerden rızıklanır.) [İbni Mace] [İstiğfar olarak (Estağfirullâh elaziim ellezi lâ ilâhe illâ huvel hayyel kayyuume ve etuubu ileyh) okumalidir.

    (Günde 100 kere Lâ ilâhe illallâh diyen kimsenin, kiyamet gününde yüzü ay gibi parlar.) [Taberani]

    (Bir yere gelen, “Euuzu bikelimâtillâhittâmmâti min şerri mâ halak” okursa, o yerden kalkıncaya kadar, ona hiçbir şey zarar veremez.) [Muslim]

    (Sıkıntılı veya borçlu, 1000 kere “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil aziim” derse, Allâhu teâlâ işini kolaylaştırır.) [Şir’a]

    Hangi duâlar ne zaman kaç defa
    Sual: Hangi duâların ne zaman kaç defa okunacağını maddeler hâlinde yazarsanız, kesip onları sırasıyla okurum.
    CEVAP
    Evden çıkarken (Bismillâhi tevekkeltu alellâh, lâ havle velâ kuvvete illâ billâh) dedikten sonra Âyet-ul-kursiyy oku! Evine girerken Âyet-ul-kursiyy ve İhlâs suresini oku ve evdekilere selâm ver! Her gün sabah ve akşam namazını kılıp duâdan sonra şunları oku!

    1- Haşr suresinin son kısmı.

    2- 7 defa (Allâhumme ecirnii minen-nâr)

    3- 7 defa (Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ huu aleyhi tevekkeltu ve huve Rabbul-arşil-aziim)

    4- 10 defa (Lâ ilâhe illallâhu vahdehuu lâ-şeriike-leh lehul-mulku ve lehul-hamdu yuhyii ve yumiitu ve huve alâ kulli şey-in kadiir)

    5- 11 defa İhlâs suresi.

    6- 1 defa Felak ve Nâs sureleri.

    7- 67 defa istiğfâr [üçünü selâmdan sonra okumuştun. Hepsi 70 eder.] En sonunda subhâne rabbike… âyetini oku! 5. 6. 7. maddeleri her namazdan sonra okumak çok faziletlidir.]

    8- 100 defa (Subhânallâhi ve bihamdih)

    9- 25 defa (Estağfirullâhelaziimillezii lâ ilâhe illâ huverrahmân urrahiim elhayyul kayyuumullezii lâ yemuutuu ve etuubu ileyhi rabbiğfirlii)

    10- 1 defa (Allâhumme mâ esbaha bii min nimetin ev bi-ehadin min halkike fe minke vahdeke lâ şeriike leke fe lekelhamdu ve lekeşşukr) [Akşam (esbaha) yerine (emsa) denir.]

    günün musait bir vaktinde her gün aşağidakileri oku!
    11- 3 defa (Bismillâhillezi, lâ-yedurru maasmihi şey-un fil ardi velâ fissemâi ve huv-essemii-ulaliim)

    12- 3 defa (Allâhumme innii euuzu bike min en uşrike bike şey’en ve ene âlemu ve estağfiruke li-mâ lâ âlemu inneke, ente allâmul-guyub)

    13- 25 defa (Allâhumme bârik lii fil-mevti ve fii mâ bead-elmevt)

    14- 25 defa (Allâhummağfirlii ve li-valideyye ve li-ustaziyye ve lil mu`miniine vel muminat vel muslimine vel muslimat el ahyâ-i minhum vel emvât bi-rahmetike yâ erhamerrâhimiin)

    15- Önce 100 defa (Salevat-i şerife) sonra 500 defa (lâ havle velâ kuvvete illâ billâh) ve tekrar 100 defa (Salevat-i şerife)

    16- En az 100 defa (Lâ ilâhe illallâh) ve (Estağfirullâh)

    17- Kirk defa (Lâ ilâhe illâ ente subhaneke innii kuntu minezzâlimiin)

    18- Her gece Âmenerrasuul, Yâsiin ve Tebâreke sureleri.

  • Peygamber Efendimiz (sav) yemeğe başlarken şöyle duâ ederdi:

    “Allâhumme barik lenâ fimâ razektenâ ve kinâ azâbennâr” , “Bismillahirrahmânirrahîm”

    Allâhım; rızk olarak bize verdiğini bereketlendir, bizi ateş azabından muhafaza eyle, Allâhın ismiyle başlıyorum. (Nevevi, Ezkar, 205; Mecmuatu’l-Ahzab)

    Yemeğe başlarken besmele çekilmesiyle ilgili Hadîsler vardır:

    “Besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!”( Buhârî, Et`ime 2, 3; Muslim, Eşribe 108. Ayrıca bk. Tirmizî, Et`ime 47; İbni Mâce, Et`ime 8. )
    “Biriniz yemek yerken besmele çeksin. Şâyet yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutursa, hatırladığı anda “Bismillâhi alâ evvelihî ve âhirih” (baştan sona bismillâh) desin.”( Ebû Dâvûd, Et`ime 15; Tirmizî, Et`ime 47.)

    Resûlullahın (sallallâhu aleyhi ve sellem) yanında birisi yemek yiyordu. Adam son lokmaya kadar besmele çekmedi. Son lokmayı ağzına götürürken “Bismillâhi alâ evvelihî ve âhirih” (baştan sona bismillâh) dedi. Bunun uzerine Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem tebessum etti ve şöyle buyurdu: “Şeytan onunla birlikte yemek yiyordu. Adam besmele çekince, şeytan yediklerini kustu.” Ebû Dâvûd, Et`ime 15; Nesâî, es–Sunenu’l–kubrâ, Âdâbu’l–ekl, 15.

    Hz. Peygamber (a.s), yemeklerden sonra da pek çok duâ yapmıştır. Bu sebeple yemek duâsı ile ilgili oldukça çok hadis-i şerifler mevcuttur. Bu duâların bir kısmını birleştirerek okumakta fayda vardır şöyle ki: “Elhamdulillâhillezî et-amenâ ve sekânâ ve cealenâ minelmuslimîn” (Bize yediren, içeren, Müslüman olmayı nasîb eden Allâh’a hamdolsun.) (Ebû Dâvûd III, 475).

    Allâhım! Bize bu yediğimiz yemek sebebiyle bereket ver, hakkımızda bu yemeği mubarek kıl. Bize bu yemekten daha hayırlı olanını yedir.” (Tirmizî, Daavat, 55)
    “Bize rızk ver, sen rızk verenlerin en hayırlısısın.” (Mâide, 5/114). Allâhım! Biz senden nimetin tamamını, kusursuz ummeti ve âyetin devamını istiyoruz.” (Ebu Dâvûd III, 501).

    Enes b. Mâlik (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Yemeğini yedikten sonra şu şekilde duâ eden kimsenin geçmiş gunahları bağışlanır” “Sarfedilen güç ve kuvvet bana ait olmadığı halde bu nimeti bana yediren, bana rızk olarak takdir buyuran Allâh’a hamd olsun”(Tirmizî, Daavât, 56).

  • PEYGAMBERİMİZİN(SAV) SUNNETLERİ

    Müsafeha etmek(iki mümin karşılaştıkları zaman toka yaparak salavat

    okumaları)

    Kıymetsiz yerlere girerken sol ayakla girilip, sağ ayakla çıkılması

    (dalgınlık hali başka)

    Mübah olan yerlere sağ ayakla girilip sağ ayakla

    çıkılması(oda,taksi,dükkanv.s. )

    Namazları başı açık kılmamak

    Abdestte ayakları üç defa yıkamak

    Yolculukta arkadaşlarından birini reis seçmek

    Ölen kimsenin kılmadığı namazlar için iskatın yapılması için vasiyet etmesi

    İstişare etmek

    Sakal ve bıyık bırakmak

    Çevreyi temizlemek

    Çıplak ayakla namaz kılmamak

    Abdest aldıktan sonra kıbleye dönüp su içmek

    Suyu üç yudumda oturarak içmek

    Kabristandan geçerken selam vermek ve onbir İhlas okumak

    Ölüye definden sonra telkin vermek

    İslam nikahı kıymak

    Tırnak kesmeye şehadet parmağından başlamak

    Tırnağını Cuma günü kesmek

    Yatarken sağ tarafına yatmak

    Abdestli yatmak

    Yemeğe tuz ile başlamak

    Ayakkabıyı giymeden önce ters çevirmek

    Öşür vermek(farz)

    Yemeğe düşen sineğin üzerine bastırmak(bir kanadında zehir diğer kanadında panzehir)

    Hergün ölümü düşünmek

    Gözlere sürme çekmek yatarken

    Salavat okumak

    Hergün tevbe etmek

    Kabirleri ziyaret etmek

    Güneş doğduktan yaklaşık 45 dakika sonra bir miktar uyumak

    Yolda başı öne eğik yürümek

    Biri seslendiğinde seslenene doğru bütün vücudu ile dönmek

    Abdest aldığında ve mescide girdiğinde namaz kılmak

    Misvak kullanmak

    Cuma günü gusul abdesti almak

    Güzel koku sürünmek

    Mahrem yerleri traş etmek(En fazla15-40 günü geçmemek)

    Oturarak küçük abdest bozmak(Ayakta bozmak tahrimen mekruhtur)

    Abdest bozarken kıbleye dönmemek

    Yemek yerken düşen lokmayı alıp yemek

    Yemeği tek bir kaptan yemek (evde 5 kişi varsa 5 kapta yemek yapmak degilde tek bir kapta yapmak olarak)

    Yemekte sağ ayağı dikip sol ayak üzerinde oturmak(Askerde avcı oturuşu)

    Yemekte güzel şeylerden bahsetmek(Yemekte konuşulmaz lafını aslı yoktur)

    Buğday ekmeğine arpa unu karıştırmak

    Günde iki öğün yemek

    Cevizi peynirle yemek(Şifadır)

    Başka bir şehire gittiğinde lik önce soğan yemek

    Ölüm halinde su içirmek

    Cenaze namazı için tesbih çekmeyi TERKETMEMEK

    Cenaze namazından sonra ayakta dua yapmamak

    Kabr üzerine su dökmek

    Kabr balık sırtı yapmak

    Cenaze evine yemek göndermek

    Kabristana selam vermek(Essalamü aleyküm ya ehlel kubur)

    Aksırınca,aksıran Elhamdülillah deyince duyanın Yerhamükellah( Bayanlar

    için Yerhamukilleh) denmesi

    Namazda kıyamda iken rükuya eğilirken sol ayağı sağ ayağın yanına

    getirmek

    Namazda sol ayak üzerine oturmak sağ ayağı dikmek

    Gömleğin düğmelerini aşağıdan yukarı doğru iliklemek

    Çözerken yukarıdan aşağı doğru çözmek

    Üzümle ekmek yemek.
    FPRIVATE “TYPE=PICT;ALT=Standart” Unutulan sünnetler ve farzlar

    Sual: Bir hadiste, (Terk edilip, unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana, yüz şehid sevabı verilecektir) buyuruluyor. Günümüzde terk edilen sünnetler hangileridir? Bilirsek başkaları yapmasa da biz yapıp şehid sevabına kavuşuruz.
    CEVAP
    Terk edilen çok sünnet vardır. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
    (Ümmetim bozulduğu zaman sünnetime sarılana bir şehid sevabı vardır.) [Taberani, Hâkim]
    Özellikle şu sünnetler daha çok terk ediliyor:
    Müsafeha etmek, yani sünnete uygun tokalaşmak unutulmuştur.
    Sakal, sünnet üzere bırakılmıyor.
    Namazlarda başı örtmeye önem verilmiyor.
    Abdestte eller ve ayaklar üç defa yıkanmıyor. Parmak araları üç defa hilallenmiyor.
    Aksıran (Elhamdülillah) demiyor. Başkası, dinde öyle bir şey olmadığı halde, “çok yaşa” diyor. Hâlbuki elhamdülillah demesi sünnet, bunu duyan Müslümanın da (Yerhamükellah) demesi farzdır.
    Yalnız tanıdıklara selam vermek, kıyamet alametidir. Selam sünnete uygun verilmiyor. Bir odada oturulurken, bir kimse o odaya on kere girip, on kere çıksa, her giriş ve çıkışta selam vermesi sünnettir. Bu sünnet de unutulmuştur.
    Camiye giren, Kur’an okunmuyorsa oradakilere selam vermiyor. Camide selam verilmez sanılıyor.
    Abdestte kaplama, yani başın tamamı mesh edilmiyor. Maliki ve Hanbeli’de kaplama mesh farz olduğu halde, bu sünnet genelde yapılmıyor. Sadece farzla iktifa ediliyor.
    Duada eller sünnet üzere açılmıyor.
    Cenaze namazı olduğu zaman sünnet olan tesbihler terk ediliyor ve âyet-el kürsi okunmuyor.
    Bir sünneti ihya edene yüz şehid sevabı verildiğine göre, bir farzı ihya edene ne kadar çok sevab verileceği düşünülmeli, bilhassa farzlar hiç ihmal edilmemelidir.
    Halkın çoğunun ihmal ettiği farzlardan bazıları şöyledir:
    Farzları ve haramları öğrenmek, [Bilmeyen hep günah işler.]
    Doğru itikada sahip olmak, [Ehl-i sünnet itikadını öğrenmek]
    Allah dostlarını dost, düşmanlarını düşman bilmek,
    Namaz kılmak ve uşur vermek,
    Tesettüre riayet etmek,
    Selam verenin selamını almak,
    Aksırıp (Elhamdülillah) diyene (Yerhamükellah) demek,
    Helal kazanıp helalden yiyip içmek,
    Rızka Allah’ın kefil olduğuna inanmak,
    Tevekkül ve kanaat etmek,
    Allahü teâlâya nimetleri için şükretmek, yani onları dine uygun şekilde kullanmak,
    Cenab-ı Haktan gelen kazaya belaya sabretmek, yani isyan etmemek,
    Günahlara tevbe etmek,
    Ana babaya iyilik etmek,
    Emri maruf yapmak, [Farz-ı kifayedir]
    Günahlardan kaçıp, ibadetle meşgul olmak,
    Âleme ibret nazarıyla bakmak,
    Dilini müstehcen sözlerden korumak,
    Hiç kimseyi, alaya almamak,
    Harama bakmamak,
    Kulağı çalgılardan korumak.

    [Linkleri Görmek İçin RisaleForum.Com Üyesi Olmanız Gerekiyor Üye Olmak İçin Buraya Tıklayınız….]

    Unutulan sünnetler ve farzlar
    Sual: Bir hadiste, (Terk edilip, unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana, yüz şehid sevabı verilir) buyuruluyor. Günümüzde terk edilen sünnetler hangileridir? Bilirsek başkaları yapmasa da biz yapıp şehid sevabına kavuşuruz.
    CEVAP
    Terk edilen çok sünnet vardır. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
    (Ümmetim bozulduğu zaman sünnetime sarılana bir şehid sevabı vardır.) [Taberani, Hakim]

    Unutulan sünnetlerden bazıları:

    – Müsafeha etmek, yani sünnete uygun tokalaşmak unutulmuştur.

    – Sakal, sünnet üzere bırakılmıyor.

    – Namazlarda başı örtmeye önem verilmiyor.

    – Abdestte eller ve ayaklar üç defa yıkanmıyor. Parmak araları üç defa hilallenmiyor.

    – Aksıran Elhamdülillah demiyor. Başkası, dinde öyle bir şey olmadığı halde, çok yaşa diyor. Halbuki elhamdülillah demesi sünnet, bunu duyan Müslümanın da yerhamükellah demesi farzdır.

    – Yalnız tanıdıklara selam vermek kıyamet alametidir. Selam sünnete uygun verilmiyor. Bir odada oturulurken, bir kimse o odaya on kere girip, on kere çıksa, her giriş ve çıkışta selam vermesi sünnettir. Bu sünnet de unutulmuştur.

    – Camiye giren, Kur’an okunmuyorsa oradakilere selam vermiyor. Camide selam verilmez sanılıyor.

    – Abdestte kaplama, yani başın tamamı mesh edilmiyor. Maliki ve Hanbeli’de kaplama mesh farz, olduğu halde, bu sünnet genelde yapılmıyor. Sadece farz ile iktifa ediliyor.

    – Duada eller sünnet üzere açılmıyor.

    – Cenaze namazı olduğu zaman sünnet olan tesbihler terk ediliyor ve âyet-el kürsi okunmuyor.

    Bir sünneti ihya edene yüz şehid sevabı verildiğine göre, bir farzı ihya edene ne kadar çok sevap verileceği düşünülmeli, bilhassa farzlar hiç ihmal edilmemelidir.

    Halkın çoğunun ihmal ettiği farzlardan bazıları şöyledir:

    – Farzları ve haramları öğrenmek. [Bilmeyen hep günah işler]

    – Doğru itikada sahip olmak [Ehli sünnet itikadını öğrenmek]

    – Allah dostlarını dost, düşmanlarını düşman bilmek.

    – Namaz kılmak ve uşur vermek.

    – Tesettüre riayet etmek.

    – Selam verenin selamını almak.

    – Aksırıp elhamdülillah diyene Yerhamükellah demek.

    – Helal kazanıp helalden yiyip içmek.

    – Rızka Allahü teâlânın kefil olduğuna inanmak.

    – Tevekkül ve kanaat etmek.

    – Allahü teâlâya nimetleri için şükretmek, yani onları dine uygun şekilde kullanmak.

    – Cenab-ı Haktan gelen kazaya belaya sabretmek, yani isyan etmemek.

    – Günahlara tevbe etmek.

    – Ana babaya iyilik etmek.

    – Emri maruf farzı kifayedir. Bunu yapan yoksa herkese farz olur.

    – Günahlardan kaçıp, ibadetle meşgul olmak.

    – Âleme ibret nazarı ile bakmak.

    – Dilini müstehcen sözlerden korumak.

    – Hiçbir kimseyi, alaya almamak.

    – Harama bakmamak.

    – Kulağı çalgılardan korumak.

    Unutulan sünnetler
    Sual: Günümüzde unutulan sünnetler nelerdir?
    CEVAP
    Sünnet iki türlüdür:
    1- Sünnet-i hüda [Müekked sünnetler],
    2- Zevaid sünnetler.

    Unutulmuş bir sünneti meydana çıkarmak, çok kıymetlidir.

    Unutulan müekked sünnetlerden bazıları şunlardır:

    1- İki kişi de olsa farz namazı cemaatle kılmak.
    2- Namazları sarık veya takke ile kılmak,
    3- Abdestte, eli ve ayakları üç defa yıkamak,
    4- Abdest alırken başı kaplama mesh yapmak [Maliki ve Hanbeli’de farzdır.]
    5- Misvak kullanmak,
    6- Kuşluk, Evvabin, Teheccüd, Tehiyyet-ül-mescid, Sübha namazı kılmak,
    7- İstişare ve istihare yapmak,
    8- Aksırınca Elhamdülillah demek,
    9- Ödünç verirken iki şahit bulundurmak veya senet yazmak. Buna vacib diyen âlimler de olmuştur.
    10- Sünnete uygun selam vermek,
    11- Cuma günü gusletmek,
    12- Duada elleri sünnete uygun açmak,
    13- Faydalı işe başlarken, Besmele çekmek,
    14- Yatağa abdestli girmek,
    15- Biri ölünce veya kötü bir haber duyunca, (İnna lillah ve…) demek sünnettir.

    Zevaid sünnetlerden bazıları şunlardır:

    1- Sakalı bir tutam yapmak,
    2- Bıyıkları kaşlar kadar uzatmak,
    3- Yemeğe tuz ile başlamak, tuz ile bitirmek,
    4- Sofrada sirke bulundurmak,
    5- Gece ibadet edenler için Kaylule yapmak [öğleden önce biraz uyumak],
    6- Teke riayet etmek. [1–3–5–7 gibi]
    7- Müslümanın evine sağ ayakla girip sol ayakla çıkmak. Camiye de böyle girip çıkılır. Mubah olan yerlere sağ ayakla girilip sağ ayakla çıkılır. Tuvalete, sol ile girilip sağ ile çıkılır.
    8- Kesilen tırnaklarla saçları ve çekilen dişleri defnetmek [gömmek] sünnettir.
    9- Cuma günleri ziynetli elbise giymek,
    10- Yemeklerden önce ve sonra elleri yıkamak. Yemekten önce yıkanan elleri kurulamamak sünnettir. Yemekten sonra yıkanınca kurulamakta mahzur yoktur

  • peygamberimizin(sav) hz ali(kv)ye nasihatları

    Hz.Ali(kv) bildiriyor: Resulullah(sallahü aley ve sellem) bir gün beni huzuruna çağırdı:

    – Yâ Ali! senin bana yakınlığın, Harun peygamberin Musa(a.s)’a olan yakınlığı gibidir.
    Ancak benden sonra peygamber gelmeyecektir.Sana vasiyetler edeceğim.Dinlersen
    şükür edenlerden olur ve şehid olursun.Allahü Teâlâ seni kıyamet günü alim ve fâkih
    olarak diriltir, buyurdu ve devamla:

    – Yâ Ali! Müminin üç alameti vardır:

    1- Namaz kılmak,

    2- Oruç tutmak,

    3- Sadaka vermektir.

    – Münâfıkta da üç alamet olur:

    1- Herkesin yanında namaz kılarken rükû, secde ve diğer rükûnları tam olarak yapar; yalnız kılarken bunların hiçbirine dikkat etmez.

    2- Kendisini medhettikleri zaman işlerini seve seve, zevkle yapar.

    3- Allahü Teâlâ Hazretlerini başkalarının yanında zikredip, yalnız kalınca unutur.

    – Münâfıkta üç alamet daha bulunur.

    1- Söylediği söz yalandır.

    2- Verdiği sözde durmaz.

    3- Emanete hıyanet eder.

    – Yâ Ali! Zâlimde de üç alamet bulunur:

    1- Kendisinden aşağı olanlara baskı yapar.

    2- Gücü yeterse başkalarının malını zorla alır.

    3- Nereden yeyip, nereden giyeceğini hiç incelemez, üzülmez.

    – Kıskançlarda da üç hususiyet vardır:

    1- Herkesin yanında , o kimseye yaltaklanır.

    2- Herkesin arkasından gıybet eder.

    3- Musibete düşen kimselere sevinir.

    – Yâ Ali! Tembellerde de üç alamet vardır:

    1- Allahü Teâlâ’ya yaptığı taatinde tembellik eder.

    2- Kusurlu amel eder. Yaptığı da boşa gider

    3- Namazı geciktirir, hatta vaktini de geçirir.

    – Tövbe eden kimsenin de üç alameti vardır:

    1- Harâmlardan sakınır.

    2- İlim öğrenmeye hırslı olur.

    3- Göğüsten çıkan sütün tekrar göğse girme ihtimali olmadığı gibi, tövbe ettiği günaha bir daha dönmez.

    – Yâ Ali! Akıllı kimsede üç alamet bulunur:

    1- Dünyayı aşağı görür.

    2- Cefâ, sıkıntı çeker.

    3- Sıkıntı, musibet geldiği zaman sabreder.

    – Sabırlı kimsenin de üç alameti vardır:

    1- Kendisini ziyaret etmeyenleri o ziyaret eder, sılah-i rahim eder.

    2- Kendisini mahrum edenlere bağışta bulunur.

    3- Kendisine zulmeden karşı durmaz.

    – Ahmak kimsenin de üç nişanı vardır:

    1- Allahü Teâlâ’nın farzlarında tembellik eder.

    2- Abes sözleri çok söyler.

    3- Allahü Teâlâ’nın mahluklarına çok eziyet verir.

    – Yâ Ali! İyi bahtlı olan kimselerin üç nişanı vardır:

    1- Yediği helâldir.

    2- Kendi şehrinde ilim meclisinde bulunur.

    3- Beş vakit namazı cemaatle kılar.

    – Bedbaht olanın da üç alameti vardır:

    1- Yediği haramdır.

    2- İlimden uzak olur

    3- Namazı özürsüz olarak yalnız kılar.

    – İyi işli kimselerin de üç alameti vardır:

    1- Allahü Teâlâ’nın taatinde acele eder.

    2- Haram ettiklerinden sakınır.

    3- Kendisine kötülük eden kimseye iyilik eder.

    – Yâ Ali! Kötü işli olanın da üç alameti vardır:

    1- Allahü Teâlâ’nın emirlerini yapmakta gevşek davranır.

    2- Herkese zararı dokunur.

    3- Kendisine iyilik edene kötülükte bulunur.

    – Salih kimse de üç husus bulunur:

    1- Allahü Teâlâ Hazretleri ile iyi amel işlemek üzere sulh eder.

    2- İlmiyle dini kuvvetlendirir.

    3- Kendisi için beğendiğini başkaları için de beğenir.

    – Yâ Ali! Sakınan, Müttâki kimsenin de üç alameti vardır:

    1- Kötülerle beraber bulunmaktan kaçınır.

    2- Yalan söylemekten sakınır.

    3- Harama düşmek korkusundan helâlden sakınır.

    – Günahkârların da üç alameti olur:

    1- İşlerinde yanılır, hata eder.

    2- Oyun ve çalgı ile meşgul olur.

    3- Unutkan olur.

    – Yâ Ali! Kara kalpli olan kişinin de üç nişanı vardır:

    1- Zaiflere acımaz.

    2- Az şeye kanâat etmez.

    3- Vaaz ve nasihat ona tesir etmez.

    – Sâdık olan kimselerin de üç hasleti vardır:

    1- Yaptığı ibadetleri gizler.

    2- Müptela olduğu musibeti gizler.

    3- Yaptığı hayrı(sadakayı) gizler.(*)

    – Fasıkta da üç belirti vardır:

    1- Fitne fesadı sever.

    2- Halkın hastalık ve musibetini ister.

    3- İyi âmelden kaçar.

    – Sûflilerin, aşağılık kimselerin de üç hali vardır:

    1- Akrabasını azarlar.

    2- Komşularını incitir.

    3- Günah işlemeyi sever.

    – Yâ Ali! Hak Teâlâ’nın merdûdu, reddettiği kimsenin de üç alameti vardır:

    1- Çok yalan söyler.

    2- Halka sıkıntı verir.

    3- İşlerini başkalarına yükler.

    – Âbid olanın da üç nişanı vardır:

    1- Allahü Teâlâ’ya olan ta’zimi sebebiyle kendini zelil, aşağı tutar.

    2- Şehvetini arzularını terk eder.

    3- Allahü Teâlâ’nın rızası için huzurunda çok durmayı âdet eder.

    – Yâ Ali! Muhlis olanın da üç hasleti vardır:

    1- Gücü yeterse affeder.

    2- Malının zekâtını verir.

    3- Sadaka vermeyi sever.

    – Bâhil, cimri olanın da üç alameti vardır:

    1- Açlıktan korkar.

    2- Bir şey isteyenden, dilenciden korkar.

    3- Kendisine iyilik eden kimseye, içindekinin hilafına(aksine) dili ile hayır söyler.

    – Yâ Ali! Sabırlı olanın üç alameti vardır:

    1- Tâat etmeye sabreder.

    2- Günahları terk etmeye sabreder.

    3- Allahü Teâlâ’nın hükümlerine sabreder.

    – Fâcir olanın üç alameti vardır:

    1- Yemin etmekle öğünür.

    2- Kadınları aldatır.

    3- Çok bühtân, iftira eder.

    – Yâ Ali! Seni sevenlerin üç nişanı vardır:

    1- Malını sana feda eder.

    2- Canını senin için feda eder.

    3- Senin sırrını gizli tutar.

    – Kâfirin de üç alameti vardır:

    1- Allahü Teâlâ’nın dininden şüphe eder.

    2- Allahü Teâlâ’nın sevdiklerine düşmanlık eder.

    3- Tâat ve ibadetten gafil olur.

    – Rahmetten uzak olan kulun da üç nişanı vardır:

    1- Allahü Teâlâ’nın mekrinden emin olur.

    2- Rahmetinden ümitsiz olur.

    3- Allahü Teâlâ’ya ve Resulüne muhalefet etmeyi kendisine adet eder.

    – Yâ Ali! Affedilmiş kulun üç alameti vardır.

    1- Allahü Teâlâ’nın azabından korkar.

    2- Mekrinden çekinir.

    3- Sırf Allah için vâaz ve nasihatlerden titrer.

    – Yâ Ali! Allahü Teâlâ’nın dergahında, insanların en iyisi herkese menfaati olandır. En kötüsü kinli, gammâz ve kötü işli olandır. Allahü Teâlâ’nın en sevdiği kimse, ömrü uzun, âmeli iyi olandır.En çok buğz ettiği kimse, dıştan iyi görünüp, içi bozuk olandır. Zâhiri salâh ile süslü, bâtını günah ile doludur.

    – Yâ Ali! Bundan daha kötüsü şerrinden kurtulmak için kendisine ikrâm olunan kimsedir.Bundan daha kötüsü, zenginlere ikrâm edip, fakirleri aşağı tutandır. Zenginlere çeşitli, renkli ni’metlerle cömertlik eder.Fakirlere bir parça ekmek vermez.Bundan daha beteri, yalnız başına yeyip, kimseye bir şey vermeyendir.Bundan daha kötüsü, bir Müslüman kardeşine dostluk gösterip, sonra onu felâkete sürükleyen kimsedir.

    – Yâ Ali! Üstünlük günâhları terk etmektedir. Allahü Teâlâ Hazretlerinden korkmanın alameti, haramlardan sakınmaktır.Doğru söyleyen kimsenin alameti, doğru söylemeyi, kızsa, sevinse bir ihtiyacı olsa bile âdet edinmektir.

    – Yâ Ali! Beş şey gönlü öldürür:

    1- Çok yemek

    2- Çok uyumak

    3- Çok konuşmak

    4- Çok gülmek

    5- Rızk için çok endişe etmek.Harâm yemek imânı sürer, kalbi karartır.

    – Beş şey kalbi karartır.Kalbin siyahlığı çok fazla olunca, Allah korusun kâfir olur.Bunlar:

    1- Günâh üzerine günâh işlemek

    2- Tok iken yemek yemek

    3- Zulümle mal yığmak

    4- Namazı tehir etmek

    5- Sol eliyle yeyip içmek

    – Yâ Ali! Beş şey unutma meydana getirir:

    1- Fare artığını yemek

    2- Kıbleye karşı bevl etmek

    3- Durgun suya bevl etmek

    4- Kül üzerine bevl etmek

    5- Harâm ile geçinmek.

    – Sâdık olan kimselerin de üç alameti vardır:

    1- İhlâs Sûresini çok okumak.

    2- Az yemek.

    3- İlim meclisinde bulunmak.

    4- Az pişmiş ekmek yemek.

    5- Gece namazı kılmak.

    – Yâ Ali! Beş nesne kalbi aydınlatır, karanlığını giderir:

    1- İlim meclisinde bulunmak.

    2- Elini yetim başına sürmek.

    3- Seher vaktinde çok istiğfar etmek, günahlarının afvını istemek.

    4- Çok yememek.

    5- Çok oruç tutmak.

    – Beş şey, gözün nûrunu arttırır:

    1- Kâbe-i Muazzama’ya bakmak.

    2- Kur’an-ı Kerim’e bakmak.

    3- Anne ve babanın yüzüne bakmak.

    4- Âlimin yüzüne bakmak.

    5- Akar suya bakmak.

    – Yâ Ali! Beş şey insanı kocaltır, çöktürür:

    1- Borcu çok olmak.

    2- Gamı, üzüntüsü çok olmak.

    3- Kadının nefesi erkeğe erişmek.

    4- Güzel kokuyu çok sürmek.

    5- Çok balgam gelmek.

    – Yâ Ali! Cennet kapısında gördüm. Nefsinin hevasına, arzularına muhalefet edenlerin yeri Cennet olur, yazılıydı. Cehennem: Yâ Rabbi! Beni niçin yarattın? Diye sordu.

    – Allahü Teâlâ: Cimri ve kibirliler için yarattım, buyurdu.Cehennem: – Yâ Rabbi! Elbette ben onlar içinim dedi.

    – Yâ Ali! Allahü Teâlâ’nın rızâsı, anne-babanın rızâsında, gadabı da yine onların gadabındadır.

    – Yâ Ali! Komşuna-kâfir de olsa- ikrâm et.Bunun gibi kâfir de olsa misâfirine ikrâm et, annene-babana, kâfir de olsalar, ikrâm et.Kâfir de olsa dilenciyi reddetme.Şüpheli şeyleri yiyenin dîni örtülü, kalbi kara olur.Harâm yiyenin kalbi ölür, dîni köhne olur.Yakîni zaîf olur.Duası perdelenmiş olur.İbadeti az olur.

    – Yâ Ali! Bir mücrim, günahkâr kul felâketine sebep olacak şeye dua etse, Allahü Teâlâ meleklerine : Bunun istediklerini verip, sesini kesin. Bunun helâki, felâketi istediği şeydedir, buyurur. Allahü Teâlâ bir kuluna gadab edince, ona harâm mal nasîp eder.Gadabı artınca ona bir şeytan musallat eder.Şeytan o kulu dünya işleriyle meşgûl eder, dünyadaki işleri kolay olur, dinden uzaklaşır.Sonra da bu kul Allahü Teâlâ Gafûr ve Rahîmdir, der.

    – Yâ Ali! Allahü Teâlâ bir kulunu severse, o kulun duasını geciktirir.Melekler: – Yâ Rabbi! Bu mü’min kulunun duâsını kabul buyur, derler. Allahü Teâlâ :

    – “Benim kulumu bırakın, Siz ona benden çok mu acıyorsunuz? Ben onun dua ve tazarru’ etmesini seviyorum.Ben Âlim ve Hâbir’im,” buyurur.

    – Yâ Ali! Bir kimseye ölüm hâlleri geldiğinde, azaları birbirine selâm verir.Esselâmü aleyke, ben öldüm, sen de öleceksin derler.Böylece ak tüyü kara tüyüne, ben öldüm yani ağardım.Sen de öleceksin der.

    – Yâ Ali! Neş’eli olma! Allahü Teâlâ neş’eli olanları sevmez.Daima gamlı, hüzünlü ol, Allahü Teâlâ gamlı kimseleri sever.

    – Yâ Ali! Her yeni gün gelince, ey insanoğlu ben senin yeni gününüm.Senin üzerine şâhidim,der.Her gece de insanoğluna böyle söyler.O hâlde gün ve gece ile sohbeti iyi et. Allahü Teâlâ’nın fadlından helâli iste.Helâl istemek her mü’mine farzdır.Abdest aldıktan sonra Kadir Sûresi’ni oku. Allahü Teâlâ sana elli yıllık ibadet sevabı verir.Ayaklarını yıkadıktan sonra bana on kere salevât getiren kimsenin üzüntüsünü Allahü Teâlâ gidererek, onu ferahlandırır.Duâlarını kâbul eder.
    – Yâ Ali! Fecr ağarmadan önce ve gün doğmadan önce Allahü Teâlâ’yı zikredenlerin, günâhı gökteki yıldızlar sayısınca da olsa, Cehennem’de azâb görmelerine Hâk Teâlâ râzı olmaz.

    – Yâ Ali! Sabah namâzını kılınca, güneş doğup yükselinceye kadar yerinde otur.Sonra iki rek’ât namaz kılarsın, Hak Teâlâ sana bir hac ve umre sevâbı ve Allah yolunda bin altın sadaka vermiş gibi sevâb verir.

    – Yâ Ali! Hazarda ve seferde Duhâ namâzına devam et.Kıyâmet Günü Cennet’in şerefeleri üzerinden: “- Duhâ namâzını kılanlar nerededir? Cennet’e, Duhâ kapısından selâmet ve emniyet ile girsinler!” Diye nidâ edilir. Allahü Teâlâ bütün peygamberlerine Duhâ Namâzı’nı kılmalarını emir buyurmuştur.

    – Yâ Ali! Cum’a günü gusleden kimsenin öbür Cum’aya kadar olan günâhlarını Allahü Teâlâ afveder.O kimsenin kabrinde nûr, mîzanında ağırlık olur.Kulların Hak Teâlâ’ya en sevgili olanı, secdede: “- Yâ Rabbi! Ben nefsime zulmettim.Beni afvet.Zirâ günâhları ancak Sen afvedersin,” diyen kimsedir.

    – Yâ Ali! İçki içen ile dostluk etme, o mel’ûndur.Zekâtını vermeyen kimse ile arkadaşlık etme.O, Allahü Teâlâ’nın düşmanıdır.Zirâ, onlar Kur’an-ı Kerim’de Bakara Sûresi’nin 279.Ayet-i Kerimesi’nde bildirildiği gibi: “İşte (böyle) yapmazsanız Allah’a ve Peygamberine karşı harbe-girmiş olduğunuzu-bilin.”

    – Yâ Ali! Kur’ân-ı Kerim okurken ve duâ ederken sesini çok yükseltme.Namâz vakti gelince, hemen kıl.Geciktirirsen şeytan seni meşgul eder.Bunun gibi hâyırlı bir işe niyet ettiğin zaman hemen yap, yoksa şeytan seni o hayırlı işten men’eder.

    – Yâ Ali! Bir işçi tutup çalıştırarak, ücretini tam vermeyenlerin emellerini, Allahü Teâlâ mahveder.Kıyamet günü de, ben onun hasmı olurum.Cebrail(a.s), insanoğlu olsaydım da yedi iş yapsaydım, demiştir:

    1- Beş vakit namâzı cemâatle kılsaydım

    2- Âlimler ile beraber bulunsaydım

    3- Hastaları sorsaydım

    4- Cenaze namâzı kılsaydım

    5- Su dağıtsaydım

    6- İki kimseyi barıştırsaydım

    7- Yetimlere şefkat etseydim

    – Yâ Ali! Sen de bunları yapmaya hırslı ol.

    – Yâ Ali! Bir yetim ağlayınca Arş-ı Mecid titrer. Allahü Teâlâ:
    – “Yâ Cebrail! Bu yetimi ağlatanın Cehennemde yerini bul, ben de onu ağlatayım.O yetimi güldürenin, sevindirenin Cennette yerini geniş et.Ben de onu sevindirip, güldüreyim,” buyurur.

    – Yâ Ali! Hak Teâlâ insanoğlunun bedeninde dilden iyi bir şey yaratmamıştır.Onunla Cennete girilir.Aynı zamanda dil ile Cehenneme de girilir. Dil bir yırtıcı hayvan gibidir.Onu bir zindâna koymak lâzımdır.

    – Yâ Ali! Her ayın 13.,14.,ve 15. günleri olan Eyyâm-ı Biyd’de oruç tutmağa devam et.Hak Teâlâ bu günlerde oruç tutanın yüzlerini beyaz eder.O yıl tamamen oruç tutmuş gibi olur.

    – Yâ Ali! İlimsiz ibâdet edenin zarârı fâidesinden çok olur.Bu sahrâda kendisine bir yol gösterici olmayan a’mayâ benzer.Döner dolaşır.Sonunda kendisini bir dikenlik yerde bulur.

    – Yâ Ali! Benim üzerime her gün yüz kere salevât-ı şerife getiren kimseye, günâhları kebîre olsa dahi şefâat etmem vacib olur.

    – Yâ Ali! Bir koyun sağacak kadar da olsa, gece namâzı kılmak, gündüz kılınan bin rek’ât namazdan daha efdaldir.Gece namâzı kılanların yüzleri gündüzün herkesten güzel olur.

    – Yâ Ali! Hiçbir Müslüman’a lanet etme.Hatta hiçbir canlıya lânet etme ki, lânet sana geri döner. Allahü Teâlâ’nın ni’metlerine şükreden, belâlarına sabreden ve günâhlarına istiğfar eden kimse istediği kapıdan Cennete girer.

    – Yâ Ali! Çok uyumak, kalbi öldürür, unutmayı arttırır.Çok gülmek gönlü öldürür, vakâr’ı giderir.Çok günâh işlemek kalbi karartır, pişmânlık verir.

    – Yâ Ali! Başkasına ihtiyâcı olmayacak kadar dünyayı isteyen Sırat Köprüsü’nden yıldırım gibi geçer. Allahü Teâlâ ondan râzı olur.Harâmdan mal toplamak için dünyayı isteyen Allahü Teâlâ’yı gadablı bulur.Bir Müslüman’a iyi düşünce ve hulûs-i kalp ile yemek veren kimseye, Allahü Teâlâ bin sevâp verir ve bin günâhını siler.Mazlûmun inkisârından, kalbinin kırılmasından çok sakın.Kâfir de olsa Hak Teâlâ mazlûmu kabul eder.

    – Yâ Ali! Borcun az olsun! Borç din harâplığıdır.Borçlu, gündüz zelil, gece gamlı, düşünceli olur.Cum’a gecesi Bakara Sûresi’ni okuyan kimseye yer ile gökler nûr ile dolar.Duhân Sûresi’ni okuyan kimsenin işlediği ve işleyeceği günâhları afvolur.Yatacağın zaman Târık Sûresi’ni (Vessemâ’ı vettârık) okuyan yıldızlar sayısınca sevâba kavuşur.

    – Yâ Ali! İhlâs Sûresi’ni çok oku.Bu sûre Kur’an-ı Kerim’in ışığıdır.Bir harfinde bin bereket ve bin rahmet bulunan Âyete’l Kûrsî’yi çok okuman vazifen olsun.Dünya ve âhiret şerrinden sana kifâyet edecek Haşr Sûresi’ni de çok oku.

    – Yâ Ali! Üzüntülü vaktinde Allahü Teâlâ’yı zikret.Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitir.Tuz ölüm hariç, yetmiş derde devâdır.Zeytinyağı ye.Yeni ayı görünce tekbir ve tehlil getirip duâsını oku.Bir kimseden bir şey isteyeceğin zaman Âyete’l Kürsî’yi oku.İleriye önce sağ ayağını at.

    – Yâ Ali! Ümmetimden yedi kimse Cennete muhakkak girerler.

    1- Tövbe eden genç.

    2- Sadakayı gizli veren kimse

    3- Harâmlardan kaçınan ve Duhâ namâzını kılan kimse

    4- Malı gitse bile cemâatle bir vakit namâzını kaçırmağa râzı olmayan kimse.

    5- Allahü Teâlâ’nın korkusundan gözleri yaşla dolan kimse

    6- Âlimler ile beraber bulunan kimse

    7- Allah için bir mü’mini seven ve ikrâm eden kimse.

    – Yâ Ali! Kırk gün geçtiği hâlde bir ilim meclisine gitmeyen kimsenin kalbi kararır, büyük günâh da işler.Çünkü kalb ilimle yaşar.İlimsiz ibâdet olmaz.Vera’ sahibi olmayan, yâni harâmlardan ve şüpheli şeylerden sakınmayan, günâh işlemesine mâni’ olamayan kimsenin yerin altında durması, üstünde durmasından iyidir.Yâni o kimsede îmânın bulunduğu belli olmadığından kabirde durması daha iyidir.Bir şeyi pişirince, iyi pişir.Yediğin zaman çok çiğne.

    – Yâ Ali! Yağmur yağdığı zaman, kâfirler ile cenk olduğu zaman, Kur’an-ı Kerim okurken ve farz namâzlardan sonra dua et.Cehennemde, Kur’an-ı Kerim okuyup, âlim oldukları hâlde, mücrim olanların başlarını öğüten, demirden bir değirmen vardır.

    – Yâ Ali! Hak ile hükmet. Allahü Teâlâ’nın huzûrunda, zûlm ile hükmedenler için, azâptan yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir vardır.Bu zincirin bir arşınını, büyük bir dağa koysalar, yanar kül olur.

    – Yâ Ali! Yakın zamanda ümmetimden Râfızîler meydana çıkacaktır.Ashâbıma söven, dil uzatan kimselerin boynunu v..! Onlar bu ümmetin yahudisidir.

    – Yâ Ali! Hak Teâlâ, bir âmânın elinden tutanın yüz bin günâhını afveder.Âmânın sol elini, sağ el ile tutmalıdır.Hak Teâlâ ikrâm ederek, âmânın elini tutana, bir sâliha ve itâatli kadın verip gönlünü hoş eder.

    – Evinde bal, zeytinyağı ve çörekotu bulunan kimseye melekler istiğfar eder.İçinde sûret, şarap, köpek bulunan eve melekler girmez.Melekler, hiç misafîr girmeyen ve ana-babaya isyan edilen eve de girmezler.

    – Yâ Ali! Yolculuğa ve harbe gideceğin zaman Yâsin Sûresi’ni ve on defa Kadr Sûresi’ni oku.Hak Teâlâ şeytanın şerrinden emin eder.
    – Yâ Ali! Sana bir musibet geldiğinde: “ – Yâ Rabbî Senden Resulün ve Resülunün akrabası için istiyorum.Beni ancak Sen kurtarırsın” diye söyle.Sultanü’l Eshıya(k.v):

    – Yâ Resulullah (aleyhi efdalü’s-salevat ve ekmelü’t-tahıyyat) Senin akraban kimdir?

    – Her takî ve nakî (yani haramlardan sakınan temiz Müslümanlar) benim akrabamdır.

    – Yâ Ali! Yalnız Rabbinden ümit edici ol.Günâhından başka bir şeyden korkma.Sana bilmediğin bir şeyi sorduklarında, Allahü Teâlâ bilir demekten utanma.

    – Yâ Ali! Hiç kimseyi ayıplama.Cimri olma.Güler yüzlü ol.Herkese ikrâm et, cömert ol.Mü’min yumuşak yüzlü ve cömert olur.Münâfık kaba ve herkesi kötüleyici olur.Ümmetimin cömertlerinin günâhları, güneşin buzu eritmesi gibi eriyecektir.

    – Yâ Ali! Gayretli, kayırıcı ol. Allahü Teâlâ gayretli olanları sever.Cömert ol, Allahü Teâlâ cömertleri sever.Cesâretli ol, Allahü Teâlâ cesâeretli olanları sever.Senden bir iş isteyen kimsenin işini yap.

    – Yâ Ali! Eğer başın seni rahatsız edecek kadar çok ağrırsa, iki elini başının üzerine koyup Haşr Sûresi’nin sonundaki “Lev enzelnâ” ayet-i kerimesinden sonuna kadar oku.

    – Yâ Ali! Mercimek yemeğine devam et.Mercimeğe, en sonları İsâ b.Meryem olmak üzere yetmiş peygamber(a.s) bereketle duâ etmiştir.

    – Yâ Ali! Yalan söylemekten çok sakın.Yalan söyleyince kurtulacağını zannetsen bile yalan söyleme.Doğru söylemekle büyük zarâra gireceğini bilsen bile, yine doğruyu söyle.

    – Yâ Ali! İnsanlar Rabbimize yaklaşıyoruz diye çalışıp kazandıkları zaman, sen de dünyada ve ahirette Allahü Teâlâ’ya yaklaşmak, derece ve kıymette onlardan önce olmak için iktisâb et, kazan.

    – Yâ Ali! Sonu üzüntü ağlamak olmayan hiçbir sevinç, neş’e yoktur.

    – Yâ Ali! Allahü Teâlâ seni, yarattıklarından hiç kimseyi süslemediği ve kendisine en sevgili gelen Zühd ile süsledi.Dünya senden hiçbir şeye kavuşamaz.

    – Yâ Ali! Sen Kâ’be gibisin.Herkes Kâbe’ye varır.Kâ’be hiçbir yere gitmez.Hilâfet işini sana teslim etmek için bir kavim gelirse, kabul et.Eğer gelmezlerse, sen onların yanına varma!

    – Cennet üç kişiye müştaktır. Bunlar Ali(kv), Ammar ve Selman’dır.

    – Amr b. Cümû(r.a) Sultan-ı Kâinat(aleyhi efdalü’s-salevât vet-tahıyyât)’dan: Cennetin direği; Ali(k.v) ve onun Ehl-i Beyti’dir.

    – Yâ Ali! Kendim için râzı olduğum şeylere senin içinde râzı olurum.Kendim için beğenmediğim bir şeyi senin için de beğenmem.Cünûb iken, secde ve rükû ederken Kur’an-ı Kerim okuma.Saçlarını örüp başının üzerinde topladığın halde namaz kılma.

    – Yâ Ali! Sen İsâ(a.s) gibisin.Yahudiler ona buğz ettiler.Vâlidesi Meryem Hazretlerine hâşâ iftira ettiler.Nasâra, yani Hristiyanlar da onu çok sevdiler ve kendi makamından yükseğe çıkardılar.[Bu hadisi Hz.Ali(kv)’den Rebi’a bin Nâcid (r.a) rivayet etmiştir.]

    KAYNAK: Bu çok kıymetli metin Çehar Yâr-ı Güzîn – Dört Büyük Halife – Bedir

    Yayınevi Kitabı’ndan alınmıştır.

  • peygamberimizin(sav) hz ali(kv)ye nasihatlari

    Yâ Ali! Mazlûmun kalbinin kirilmasindan sakin ki, Allahu teâlâ onun bedduasini, kâfir de olsa kabûl eder.

    Yâ Ali! Borcu az et, rahat olursun. Borç din harâpliğidir. Gunduz zelîl, hakîrdir. Gece gam ve gussalidir.

    Yâ Ali! Sûre-i Haşri oku. Dunya ve âhiret şerrinden muhâfaza eder.

    Yâ Ali! Sana bir uzuntu erişir ise, “Subhâneke rabbî lâ ilâhe illâ ente aleyke tevekkeltu ve ente rabbul arşil azîm” oku. Şu duayi oku ki, Cebrâîl aleyhisselâm bana ta’lîm etmiştir: “Allahumme innî es’elukel afve vel âfiyete fiddîni veddunya vel âhirete”

    Yâ Ali! Allahu teâlânin, gam ve gussa vaktinde zikr et ve “Yâ hayyu yâ kayyumu yâ lâ ilâhe illâ ente rahmeteke estegîsu fağfirli ve eslihlî şe’nî ve ferric hemmî” söyle.

    Yâ Ali! Yemeğe tuz ile başla. Sonunda da tuz ile bitir. Tuz, ölum hâric, yetmiş derde devâdir. Yemeklere çörek otu koy. O da ölum hâric her derde devâdir.

    Yâ Ali! Bir kimseden bir şey isteyeceğin zaman Âyet-el kursiyyi oku; sağ ayağini ileri koy.

    Yâ Ali! Yedi kimse benim ummetimden Cennet’e girerler: 1- Tövbe eden yiğit, genç. 2- Sadakayi gizli veren kimse. 3- Harâmi terk eden ve Duhâ yani kuşluk namazini kilan kimse. 4- Malinin gitmesine râzi olup, imâm ile bir vakit namazinin gitmesine râzi olmayan kimse. 5- Allahu teâlânin korkusundan gözleri yaş ile dolan kimse. 6- Alimler ile oturan kimse. 7- Bir mu’mine muhabbet eden ve Allahu teâlâ için ikrâm eden kimse.

    Yâ Ali! Bir kimsenin uzerinden, ulemâ meclisinde oturmadan kirk gun geçse, onun gönlu kalbi kararir. Buyuk gunâh işler. Zîrâ ilim gönlu diri tutar. İlmsiz ibâdet olmaz.

    Yâ Ali! Her kimin vera’i olmasa, gunâh işlemekten men olmaz. Ona yerin alti yerin uzerinden iyidir. Yani îmânin yeri belli olmadiğindan, kabirde durmasi dahâ iyidir.

    Yâ Ali! Bir nesneyi pişirmek istersen, iyi pişir. Yediğin vakit çok çiğne. Yağmur yağarken dua et. Kâfirler ile savaş olduğu vakit, Kur’ân-i azîm-uş-şân kirâ’at olunduğu vakit ve farz namazindan sonra dua et.

  • Bebeğin Hazret-i Muhammed(sav) ile konuşması

    Hazret-i Muhammedin (aleyhisselâm) aleyhinde olmadık sözler söyleyip küstâhlık yapan bir kadın vardı ve peygamberimizi hiç sevmezdi. Birgün bu kadının bir çocuğu dünyaya geldi. 2-3 aylık olduğu sırada kadın, kucağında çocuğu ile sokakta giderken Peygamberimize rast geldi. Kadın yine münasebetsizlikler yapmaya hazırlanıyordu. Fakat, ondan önce kundaktaki çocuğu konuşmaya başladı ve Peygamberimize bakarak dedi ki:
    – Ey Allahın Resûlü! Ey Abdullah oğlu Muhammed aleyhisselâm, sana selâm olsun!
    Kadın şaştı, donakaldı. Peygamberimiz gülümseyerek durdu, çocuğa bakarak buyurdu ki:
    – Ey çocuk! Benim Allah Resûlü olduğumu nasıl bildin? Benim adımı ve babamın ismini sana kim öğretti?
    Çocuk tatlı tatlı gülerek:
    – Bana bunları âlemi yaratan Allahü teâlâ öğretti. O Allah ki, dilerse herşeyi yaratır.
    Çocuk biraz durdu; tekrar konuşmaya başladı:
    – Ey Allahın Resûlü! Bana duâ eyle de Cennette sizin hizmetinizi göreyim!
    Peygamberimiz çocuk için duâ etti. Memnun görünen çocuk yine dedi ki:
    – Sana inanan ve iman getiren ne bahtiyardır, seni inkâr eden ve sana küfür eden ne bedbahttır! Allah onları dünyada da ahirette de rezil ve perişan edecektir.
    Sonra çocuk Kelime-i şehâdet getirerek ruhunu o anda teslim etti. Bunu hayretle gören kadın, derhal orada Müslüman oldu. Peygamberimize ağlayarak yalvardı:
    – Beni bağışla yâ Resûlallah! Beyhûde geçen günahkâr ömrüme çok yanıyorum.
    Peygamberimiz kadına dönerek şunları buyurdu:
    – Sana müjdeler olsun! Şimdi birçok meleğin sana kefenliklerini Cennetten getirdiklerini görüyorum.
    Kadın bu sözleri duyduktan sonra ruhunu teslim etti ve çocuğu gibi son nefeste, Kelime-i şehâdet getirerek ruhunu teslim etti.

  • Bayramda, şeytanların tasallutundan korunmanın yollarından biri bayram gecelerini ihyâdır :
    Ebu umame radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki: “Kim her iki bayramın da gecesini, Allah’tan sevap umarak ibadetle geçirirse kalplerin olduğu gunde kalbi olmez.”
    Buhâri’de geçen bir hadisten oğrendiğimize gore arife gunu şu duayı okuyan, şeytanın tasallutundan kurtulur, kendini muhafaza altına almış olur.
    “Allahumme’c’al fi kalbi nûran ve fi basari nûran. Allahumme’şrah li sadri ve yessir li emri…”
    (Allah’ım, kalbimi, gozumu, gonlumu nûrlu kıl. Allah’ım, kalbime genişlik, işlerime kolaylık ver.)

    Peygamberimiz bayram gunlerinde şu duayı çok okuyanın kalbinin olmeyeceğini haber vermiştir :

    “Yâ Hayyû, yâ Kayyûm, yâ bedia’s-semavati ve’l-ardı, yâ ze’l-celâli ve’l-ikram.”
    (Ey Hayy ve Kayyûm olan Rabbimiz, ey semâvat ve arzın bedi’i, ey Celâl ve Kerem sahibi. Beni sen koru, sen istikamette daim eyle. Kotuluk ve gunahlardan muhafaza et, sırat-ı mustakimde dâim ve sabit eyle)

    Bayram gunlerinde, mu’minler -tanışsın tanışmasın- birbirleri ile bayramlaşırlar :
    Asr-ı Saadette Sahabe birbirleri ile “Bârekâllâhu lenâ ve lekum” diyerek bayramlaşılardı, yani “Allah bizden de, sizden de kabul etsin” dedikleri rivayet edilir. Bu tebrikleşme bizim dilimizde “Bayramınız mubarek olsun, bayramınızı kutlu olsun, hayırlı bayramlar” gibi sozlerle ifade edilir.
    Bayram sevinçlerimizin, Cennetteki sevinçlere donuşmesi duası ile Ramazan Bayramı’mız Mubarek Olsun…

  • KÖSE MİHAL’İN MÜSLÜMAN OLMASI

    Arkadaşları, Osman Gâziye dediler ki:
    – Hân Gâzimiz… Elhamdülillah, yaptığımız gazalarda İslâm galip, kâfir mağluptur. Çünkü senin gibi, gayretli bir Hânımız vardır. Şimden gerû bize durmak, câiz değildir. Yakın illeri hep, İslâma katalım…
    Osman Gâzi bu teklifi çok beğendi ve onlara dedi ki:
    – Yiğitlerim! Haklısınız. Cenâb-ı Hak bizlere, gâzilik nasip eyledi. Allaha şükredip, O’nun dinini yüceltmek ve yaymak boynumuza borçtur. Ve lâkin bu yörelerin kılavuzu, Köse Mihâl’dir.
    – Öyledir yâ Hânımız…
    – Öyleyse Mihâl’i çağıralım. İslâma ve gazaya davet edelim. Müslüman olmazsa, önce onun ilini alalım…
    Mihâl’e haber saldılar:
    – Tiz gelesin ki, güzel haberlerimiz ve iyi seferimiz vardır!..
    Mihâl haberciden önce yetişti. Osman Gâzi’ye iyi kılınçlar ve iyi cins atlar hediye getirdi. Huzura çıkıp el öptü ve Osman Gâziye dedi ki:
    – Ey Gâziler başı!.. Beni acele Müslüman edin ki, Hazret-i Peygamberi rüyâmda gördüm. Bana iman teklif ettiler…
    Bunun üzerine orada bulunanlar her birden şehâdet getirdiler: “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlüh.”
    Mihâl de, bu coşku ile Kelime-i Şehâdeti tekrarlayarak, halis Müslüman oldu. Eski bâtıl dinini terkederek Osman ve Orhan Gâzinin yanında, çok gazalar eyledi.

  • selamı aleyküm çok borçum var bana ALLAH rızası için dua edermisiniz çok üzülüyorum çok sıkıntıdayız YÜCE ALLAH bir daha et dirmesin düşünce hiç akrabalar yardım etmiyor hep hatamızı görüyor ALLAH yardımcımız olsun borçdan kurtulmayı çok isdiyoruz düşünce insanın dostları borçunu bile sormuyor ALLAH düşürmesin bir daha ALLAH borçsuz nesiz alsın bu dünyadan amin

  • borç kadar kötü şey yokmuş düşünce anladım kurtulmayı çok isdiyorum borçdan bir kurtulsak insanların kul hakkıyla yaşamak çok zor ALLAH bizi kurtarsın diye çok dua ediyoruz

  • allah(ac) için bunu mutlaka okuyun
    bir cuma günü Kuran okurken s.a adinda bir kişi uykuya dalar ve rüyasinda peygamber efendimiz (sav) onun karsisindadir ve ona sunlari söyler: bir hafta içinde 7000 insanin ölecegini, ama hiç birinin de gerçek bir musluman olmayacagini, son zamanlarda pek çok kimsenin allahin
    istedigi düzgün ve dürüst isler yapmadigini, bu zamanlarin kötü zamanlar oldugunu, bu zamanda evli kadin ve erkeklerin eslerine sadik kalmadiklarini, genç kizlarin erkekler gibi her yere girip-çikip gezer olduklarini, edepli giyinmediklerini, Tüm gençlerin velilerine ve diger insanlara saygi göstermediklerini, Zenginlerin fakirlerle
    ilgilenmediklerini, artik sadaka ve zekât vermez olduklarini, Insanlarin namaz kilmadiklarini ve oruç tutmadiklarini, oysa Mahser Gününün yaklastigini, kısa bir zaman sonra gökte sadece bir yildiz kalacagini ve dua kapilarinin kapanacagini, kurandaki yazilarin silinerek okunamaz olacagini, Güneşin dünyaya çok yaklaşarak tersten doğup batacagini söylemiştir. peygamber efendimiz(sav) ayrıca şunları da
    ekler: ‘Her kim bunu okurken yaninda baskalari varsa onlarin
    da duyacağı şekilde açıktan okusun. bunu yapan kisiye cennette bir yer ayrılır ve her kim bunlara inanmayacak olursa, ona da cehennemden bir yer ayrilir. bir dilek sahibi bu mesaji kopyalayip baska insanlara dagittiginda dilegi yerine gelir.’ . Bunları anlatan kişi bunların doğru olduğuna yemin etmiş: ‘bunlar doğru değilse, gerçek bir musluman gibi ölmeyeyim!’ demiştir.peygamber efendimiz (sav) yukaridaki durum
    tespitinden sonra asagidaki tavsiyelerde bulunur: Günde 5 vakit namaz kilin, Oruç tutun, Hirsizlik yapmayin, Fakirlere yardim edin. Her kim bu mesaji 25 kisiye dagitacak olursa, 3 gün içerisinde mükâfatlandirilacaktir. Biri bunu yapmis ve çalistigi firmadan zam almis. biri inanmamis, sevdigi zarar görmüs, bir baskasi yarin yaparim demis, fakat yapamayacak duruma düsmüs.Lütfen bunun yalan oldugunu sanmayin! bu mesaji silip geçmeyin ve 25 kişiye yollayın!!! çok zor değil kopyala ve yapıştır

  • HALİFELERİN BAL TEFSİRİ
    Hazreti Ali, bir gün gazadan hanesine geldiğinde, Hz. Ebubekir Sıddık, Hz Ömer El Faruk, Hz. Osman Zinnureyn gelerek Hz. Ali’ye: “Gazan mübarek olsun ey Allahın arslanı” dediler…..
    Hz. Fatımatüz Zehra validemiz de onlara ikramen kalaylı bir tas içinde bal getirdi. Balın üzerinde ince bir kıl vardı. Hz. Ebubekir kılı almak üzere davrandı. Hz. Ömer ise, kılı aldırmadı ve dedi ki:
    – Bizler Hazreti Zişanın vezirleriyiz. Belki Fatimetüz Zehra bizleri tecrübe için bu kılı koymuştur. Aramızda bu kıl hakkında üçer tevil edelim. Münasip değil mi?” dedi ve sonra;

    Hz. Ebubekir:
    – Namaz kılanın kalbi nurludur bu tastan. Dünya endişesini gönlüne getirmeden namaz kılmak tatlıdır bu baldan. Namazı tadili erkan üzere kılmak incedir bu kıldan.
    Müteakiben Hz. Ömer El Faruk şöyle buyurdular:
    – Misafiri seven hane sahibinin kalbi nurludur bu tastan. Misafirlere ikram etmek ve gönlünü almak tatlıdır bu baldan. Misafirin kalbi incedir bu kıldan.
    Hz. Osman da söyle yorumladı:
    – Alimlerin kalbi nurludur bu tastan. Alimlerle sohbet etmek ve onları dinlemek tatlıdır bu baldan. Kur’an-ı Kerim’e mana vermek incedir bu kıldan.
    Hz Ali Efendimiz de söyle bir açıklama da bulundu:
    – Gazaya giden gazilerin kalbi nurludur ba tastan. Cihat edip al kanlara boyanıp kafirlerle cenk etmek tatlıdır bu baldan. Üzerine kul hakkı geçirmeden, haram yemeden hanesine dönmek incedir bu kıldan. Sonra Hz. Fatıma validemiz de bir yorumda bulundular:
    – Erkeğini hoşnut eden kadınların kalbi nurludur bu tastan. Erine cefa etmeyip güzelce geçinip, kendinden razı etmek tatlıdır bu baldan. Kocasının hakkını yerine getirmek incedir bu kıldan.
    Sonra Hz. Peygamber Efendimiz de bu sohbete iştirak ederek şöyle tevil buyurdular:
    – Benim ümmetimin kalbi nurludur bu tastan. Kevser şarabı tatlıdır bu baldan. Şeriatımız (İslamiyet) incedir bu kıldan.
    – Bu sohbete, neş’e veren Cenab–ı Hak, Cebrail (as)’ı göndererek buyurdu ki:
    – Senin nübüvvet nurun nurludur bu tastan. Yarın kıyamet günü mahşer yerinde ümmetine şefaat etmen tatlıdır bu baldan. Sırat köprüsü incedir bu kıldan. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) mübarek ellerini kaldırıp:
    – Ya Rabbi, bu bal tefsirini okuyana, dinleyene ikiyüz peygamber sevabı isterim ve senden dilerim, diye dua ettiler. Cihar Yari Güzin Efendilerimiz de “Amin” dediler. Cenabı Allah’dan şöyle nida geldi:
    – Ya Habibim! Senin ümmetinden her kim bu Bal Tefsirini üzerinde taşır, okur, okutur, yazar, yazdırır ve din kardeşlerine hediye ederse İzzet ve Celalim hakkı için ben de o kuluma ikiyüz peygamber sevabı veririm, diye buyurdular.
    Peygamber Efendimiz de dedi ki:
    – Benim ümmetimden her kim bu bal tefsirini kendisine evrad edinip üzerinde taşır, her gün okur veya dinlerse, ve burda bahsedilen ahlaklarla ahlaklanmaya çalışsa katiyyen dünya darlığı görmez; fakru zarurete düşmez; ölürken hüsnü şehadetle ölür; ahirete iman ile gider ve gelecek kaza ve musibetlerden kendisini Cenabı Hak muhafaza eder .

  • aaaa için bir cevap yazın Cevabı iptal et